4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
217
Okunma
Minneti terk eyledim, devir ettim bu aşkı
Sevdanın yokuşuna, tırmanırken yoruldum
Yıkamadım bir türlü, gölümdeki şu köşkü
Hiç kimsenin suçu yok, ben kendime kırıldım.
Şüphelerim çoğaldı, hep kendimi yokladım
Kan tükürdüm ellerden bile bile sakladım
Gülü bile seçerek, imtinayla kokladım
Dikenlidir demedim, ben yine de sarıldım.
Karabasan çoğaldı, ecinniyle dost oldum
Bitmeyen Brütüs’ün, kamasına kast oldum
Sıkılan her merminin, hedefinde post oldum
Bel altı demediler, kaç yerimden vuruldum.
Haramiler yol kesip, neyim varsa aldılar
Misafir kılığında, hep kapımı çaldılar
Güya birkaç gün idi, ömür boyu kaldılar
Aşa zehir kattılar, dertlerimle karıldım.
Nasıl olsa son diye, günü güne eklerken
İhtiyarlık deminde, yüreğimiz teklerken
Vade denen durakta, sıramızı beklerken
İçinden çıkılmayan, suallerden soruldum.
Vefanın tarlasına, vefasız tohum ektim
Yeter gayrı be dedim, kadere resti çektim
Desen de, demesen de, ben zaten gidecektim
Gurbetin yollarında, aka aka duruldum.
Necati’nin yarası, kaşındıkça aşındı
Derdini dinleyenler, kim bilir ne düşündü?
Sılasından göçerek, yâd ellere taşındı
Kimselere değil de, ben hayata darıldım.
Necati OCAKCI
TEŞEKKÜRLER
Şöyle bir düşündüm de ben ne işe yaradım
Nereye kaçsam diye köşe bucak taradım
Bir çare bulmak için kendime yer aradım
Dertliler sarayında, baş köşeye kuruldum.
____ Şükrü Atay (Türkmenoğlu)
5.0
100% (4)