...
sen eli şifalı suyum
ölümüne saklasan diyorum
susuzluğumu orada
sen sözleri duru - yüzü nurlu’m
sana bir aşk sundum ey sultanım
meyveleri yakut renginden


güzelsin azizsin
bin kere yüzüme çizdiğim
bin kere kendimi içtiğim!


hele efsunum
hele göğsünde sonsuzluğu bulduğum
hayatın akışı durulmaz
yok kaderin sığınağı yok boşluğun kulağı
bırak bakışların dağıtsın gölgeleri
kısma ışığını, ışığını kısma!


hele yüzünde deli taylar gibi
yüksünmeden koştuğum yolum
gözlerinde gardenyaların çoklu feneri
gelin neşesi
ellerinde deste deste zambak kokulum
avuçlarında köpüren deniz korosu


bir ekim yanılgısı
beni yoran rüyalarıma militan sızan
bir kasım sisi beni boğan
uykularıma kar taneleri yağdıran
sendeledikçe aklımı
çıplak dağ ruhlarının arafına bırakan


sen istersin ay doğar
efkarımdan nehirler akar
kimden korkar o uydurma geceler
sen istersin hava soğur
steplerde rüzgarlar konuşur toprak dinler
sen ağlarsın yağmur yağar
denizler yükselir dağlar susar
vadiler inler


sana bir çığlık sundum ey nazlım
ateş toplarından
sağanak sağanak kirpiklerine vuran
kuş seslerinden humhaneye
baki cinsinden bir şiir şarabı sundum sana
papatyalar misali secde ettiğim
yıkılışım dökülüşümsün


ah sen
çekingenliğin tomurcuk lekesinde
bir inci gibisin temizsin
boynu bükük laleler gibi boyun eğdiğimsin


hasretindir döndüren
evrenin değirmenini
dünyayı delice savuran kutsal nefes
kırağılara düşüp öldüğümsün



_boran