10
Yorum
34
Beğeni
0,0
Puan
366
Okunma
Varsın lal olsun Batı, ahtini bozsun vefa
Tarihe ihtimamla bakış bizi anlatır
Refaha katkımızı kaldırsalar da rafa
Terimizden her damla, nakış bizi anlatır
Meziyet bilseler de haksızlığı hak saymak
Kolay mı gurbetçinin emeğini yok saymak
Evlerinde o konfor, sofralarda bal-kaymak,
Nankör dimağa ırak çok iş bizi anlatır
Sanmayın talihimiz yâr idi, öz gibiydi
Ne zaman el uzatsak elleri buz gibiydi
Viyana, Berlin, Paris... dar bir kuyu dibiydi
Daha genç yaşımızda çöküş bizi anlatır
Ayrılık yaman illet; sineyi yakan yara
Gönül inkâr etse ne; efkâr vermiyor ara
Sılanın özlemiyle bakarken uzaklara
Âhh ile binlerce off çekiş bizi anlatır
Ne zaman söz açılsa Sirkeci’nin garından
Bağrımız yanar, tüter ayrılık efkârından
Yüreğimizden esen her hüzün rüzgârından
Vicdanlı sinelere akış bizi anlatır
Kim demiş yaban eller gurbetçi için saray
Ecnebî diyarlarda solgundur güneş ve ay
Hasret dolu onca gün; altmış yıl! Dile kolay
Üzücü nice olay; yokuş bizi anlatır
Bir yokuş ki çileli, adım başı hep diken
Gâh talihe sınavdı gâh tarihe Solingen
Altmış sene içinde "Ne?" denirse biriken
Öfke ile çatılan bu kaş bizi anlatır
Çilemize şahitken takvimde her sahife
Abestir her izahat aşikârı arife...
Mevsimlere sorsalar bahar gelmez tarife
Ya fırtına, kar, boran ya kış bizi anlatır
Hasretle sulandıkça duygu güzergâhımız
Tan doğsa da küskündür güneşe sabahımız
Bin feryâda eş çıkar kor gibidir âhımız
Alevi arşa değer; yakış bizi anlatır
Nefretle yarışında muhabbet yenildikçe
Sevginin güzergâhı yorgun ayağa dikce
"Yabancılar dışarı, defolun" denildikçe
Nazilerden yükselen alkış bizi anlatır
Ne bilsin gam çekmeyen, yurdunda gezen, bizi
"Vatana sevdalı" der hakkıyla yazan bizi
Mızrap saza değdikçe unutmaz ozan bizi
Dumanlı dağ, gökyüzü... o kuş bizi anlatır
Mecit Aktürk