Hadi Oku Ezanı Bilal!
Dağılsın karanlıkları şehrin.
Dağılsın gaflet uykuları.
Dağılsın karaları, siyahları, sisleri...
Dağılsın kök salmış batılın tüm iblisleri...

Hadi oku ezanı Bilal!
Mekke duysun, Mekke’li duysun!
Sana boyun eğdiremeyen Umeyye b.Halef duysun!
Kibrine yenik düşen müşrikler duysun!
Gökte kanat çırpan kuşlar, güvercinler, ebabiller duysun!
Sesine hayran melekler duysun!

"Hadi oku ezanı Bilal!
Oku da bizi rahatlat.
Bilal ne hoş bir adamdır.
Müezzinlerin seyyidi, piri."
Öyle derdi ya sana Nebi!
Öyle hitap ederdi ya!
Hadi oku ezanı Bilal!
Hadi hoş eyle gönlümüzü, kalbimizi...
Ferahlat içimizi...
"Esselatu Hayrun minen nevm" diyerek şenlendir sabahımızı...

Hadi oku ezanı Bilal!
Dağılsın üstündeki kızgın kumlar.
Dağılsın sineni yakan korlu taşlar.
Dağılsın sicim sicim gözlerinden akan yaşlar.
Dağılsın vücudunda şakıyan kırbaç sesleri, öfke çığlıkları, kin nöbetleri...
Lat ve Uzze’ye boyun ey dediler, eymedin.
Bu şerefli yoldan dön dediler, dönmedin.
Muhammed’i inkar et dediler, etmedin.
Aç bırakıldın, susuz bırakıldın.
İtildin, kakıldın, yerlerde sürüklendin.
İşkencelere maruz kaldın.
Buna rağmen dilinde tek söz vardı, tek inanç, tek teslimiyet;
Dava tektir; İslamiyet..
Evvel Allah, ahir Allah
"La ilahe illallah Muhammedün Resulullah" düsturundu.
Asla yenilmedin...
Asla pes etmedin...
Asla taviz vermedin...

Hadi oku ezanı Bilal!
Yanık sesinle oku...
Yanık sedanla...
Yanık şivenle...
Özledik seni Bilal!
Mekke özledi...
Medine özledi...
O kutsal topraklar, mabetler özledi...
Minberler, kubbeler, minareler özledi....
Hadi kalk oku ezanı Bilal!

Abdurrahman Tümer