0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
50
Okunma
Ah kalbim!
Ne çok uyardın beni!
Ne çok ikaz ettin!
Her yanlış adımımda gitme dedin.
Yapma dedin.
Bilemedim...
Ah kalbim!
Seziyordun her şeyi...
Hissediyordun...
Biliyordun...
Halden bilmeyeni sevme dedin, dinlemedim.
Sözde dost olana gitme dedin, dinlemedim.
Bu yol sana göre değil;
Bu yol;
Dikendir,
Güzdür,
Kötüdür, dedin.
Dinlemedim..
Sana rağmen gittim
Sana rağmen yürüdüm
Israrcı dürtülerine, içten uyarılarına rağmen yaptım...
Ah kalbim!
Elinden tuttuğunu,
Sana yardım ettiğini,
Yarana merhem olduğunu zannettiğin,
İnsan kılığında ne çok iblisler varmış.
Ve sana zehrini akıtmak için
Müsait anını bekleyen ne çok yılanlar varmış.
Ne çok...
Ve hepsinde sen haklı çıktın...
Sen bildin...
Sen kazandın.
Şimdi ne çok keşkeler biriktirmişim, bir bilsen!
Ne çok pişmanlıklar,
Ne çok acılar,
Ne çok ahlar, eyvahlar...
Hiç biri fayda etmiyor artık...
Hiç biri çare olmuyor.
Hiç biri yaralarımı iyleştirmiyor.
Ne kaybolan yıllarımı geri getiriyor...
Ne giden gençliğimi...
Ah kalbim!
Dinlemedim seni.
Duyamadım sesini.
Bilemedim...
Anlayamadım...
Affet beni!
Abdurrahman Tümer
5.0
100% (1)