Burası Gazze
Burada geceler kasvetli,
geceler sancılı,
geceler uzun.
Geceler ağıt üstüne ağıt;
Çocuklar ürker,
çiçekler ürker,
kuytuda sığınmış kediler ürker.

Burası Gazze
Burada rüzgar hüzün eser;
Matem bir şarkı terennüm eder...
Yeni doğmuş bebeler ölür sessizce
Feryatlar yükselir kimsesizce.
Evler yıkılır,
yuvalar yıkılır,
hayaller yıkılır burda...

Burası Gazze
Burada Özgürlüğü ellerinden çalınmış insanlar yaşar;
Aç...
Susuz...
Prangalı...
Kelepçeli...
Esir gibi...

Burası Gazze
Burada bütün hikayeler yarımdır
Gülüşler yarım...
Bakışlar yarım...
Hayatlar yarım...
Sokaklar sarmasarım barut kokar...
Fosfor kokar...
Ölüm kokar...

Burası Gazze
Dünya buraya sağır
Alem buraya kör
Vicdanı olmayan her mahluk
dilsiz birer şeytandır;
Acıları görmeyen
Yıkımları görmeyen
Katledilenleri görmeyen...

Burası Gazze
Burada her çiçek özgürlüğe susamış birer kardelendir...
Onun için bir bir katledilir
Onun için bir bir yolunur
Onun için yaprak yaprak koparılır;
Ve onu kucaklayan sadece toprak olur;
Tüm merhametsizlere inat...

Burası Gazze
Burada kanlı libaslarıyla
Cansız bedenler uzanır; sıra sıra...
Elleri parçalanmış
Kolları parçalanmış
Göğsü paramparça olmuş yiğitler...
O hesap gününü bekleyen gözleri
açık kalmış...
Çünkü;
Hesabı var onların
Susanlardan...
Hesabı var onların
Duymayanlardan...
Hesabı var onların
Sözde kardeş olupta
Yanında olmayanlardan..

Burası Gazze
Füzeye karşı sapanla savaşan kahramanların diyarı...
Yiğitlerin harman olduğu yer...
Mescidi Aksa’nın gerçek neferleri...
Allahu Ekber sesleriyle inleten gökleri...
Selahaddin’in izinden giden
Abu Ubeydelerin yurdu...

Burası Gazze...

Abdurrahman Tümer