1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
56
Okunma
Dost dediğin Ebubekir gibi olmalı;
O Resulullah’ı
Şeksiz,
Şüphesiz,
Katıksız
Severdi.
Kimsenin ona inanmadığı zamanlarda o inandı.
Kimsenin yanında olmadığı zamanlarda o yanındaydı.
Yolunda yoldaş idi.
Haliyle haldaş idi.
Samimiydi,
Sadık idi,
Sıddık idi.
Dost dediğin Ebubekir gibi olmalı;
O Resulullah’a
Hep inanan,
Hep güvenen,
Hep yanında duran
Biriydi.
Beraber yürüdüler kızgın kumlarda.
Beraber yandı ayakları korlu çakıllarda.
Beraber sığındılar kuytu mağaralarda.
Beraber üzüldüler, beraber sevindiler.
Veda tepelerinden beraber göründüler.
Beraber girdiler Medine’ye.
Dost dediğin Ebubekir gibi olmalı;
O Resulullah’a
Can feda olsun dedi.
Mal, mülk feda olsun dedi.
Tüm servetini, zenginliğini bu davaya verdi.
Bedir ’de kalkandı Nebi’ye.
Uhud’ta hüzün,
Hendek ’te hamisiydi.
Her güzel amelin ta kendisi, öznesiydi.
Dost dediğin Ebubekir gibi olmalı;
Resulullah’la
Aynıydı bakışları Mekke’ye.
Özlemleri aynı.
Hasretleri aynı.
İki gözden dökülen sicim sicim gözyaşları aynı.
Yol aynı.
Amaç aynı.
Dava aynı.
Dayanamazdı üzüntüsüne Resulullah’ın.
Kıyamazdı bitap düşüşüne,
Tenha gecelerde bir başına üşüyüşüne dayanamazdı.
O dostların en güzeliydi.
En vefalısıydı.
Aişe Validemizin babasıydı.
Candı.
Canandı.
İşte Ebubekir böyle dost bir insandı..
Abdurrahman Tümer
5.0
100% (3)