Yırtık kundura
Islak zemin
Kırık vazo
Soluk çiçek
Kenar mahalle akşamlarında sarıldığım
Adı konulmamış huzursuzlukları yudumlar

Gün ağrısı
Soğuk döşek
Yere tutunmuş gölgeler
Kendisine geç kalmış insanlar mezarlığı

Tül perdeler
Sızan ışık
Yaldızlı tavan
Ve eğlenceler
Vebali boynuna dolanmış koca adamlar
Soylu yosmalardan modası geçmiş yalanlar dinlemekteler

Acemi bir pişmanlık
Ezilmiş ibadetler
Tövbelere sarılmış günahlar
Biraz göğüs darlığı

Gün kurusu
Soğuk mezar
Ay ışığı
Eflatun
Ve eylül
İkindiden kalma kabuk bağlamamış gam çizikleri
Yarına bırakılmış feryatlar eşliğinde inlemekteler…

Kıskanç bir uğultudur zaman
Çekip gitmekten ibaret
Issızlıkta pişen
Susatılmış sevinçler
Hiçlikten yere düşmüş sitemler sakarlığı

Kum saati
Bozuk düzen
Eğri perçem
Oyun bozan...
Boşluğun yoğurduğu üryan yüreklerden merhamet dilemekteler

Kefareti ödenmiş bu hayatta
Yaşamaya değer şey
Avuçlarına dua sığdırmış çocukların varlığı..