Bir hayaldir her gördüğün,
Tutunduğun umutların, yaşam mücadelen,
Sevdiklerin ve seni sevenler, kızdıkların ve kötü dediklerin,
Rüyadasın bu alemde, uyandığında bu hapsolduğun bedenden,
Yaşamaya başlayacaksın.
Yıldızlar fısıldar
geceye, bir gerçeği saklar evrenin sesi,
Her ışık bir düş, her karanlık yeni bir kapıdır,
Sen yürürken bilmediğin yollarda,
Hakikate ermek, işte asıl olan o yandır.
Nefes aldığını sanırsın, ama bir tutsaksın,
Et ve kemik, ruhun için bir kafes,
Oysa derinlerde yanan bir
özlemin var,
Sonsuz özgürlük, işte asıl heves budur.
Her dokunduğun şey, bir yankı sadece,
Gerçeğin yansıması, aynaların cilası,
Hakikat, seni beklerken ötelerde,
Zamanı geldiğinde çözülür tüm sırların atlası.
Hırsların, kavgaların, zaferlerin, kayıpların,
Hepsi bir oyun, birer gölge dansı,
Uyanış, her şeyin sonu değil,
Hakikatin ilk nefes aldığı andır yalnızca.
Dostlarınla paylaştığın o sofralar,
Birlikte
güldüğün ve ağladığın anılar,
Hepsi bir ders, bir neşeli hikayenin parçası,
Bilesin ki gerçek hayat, hikayenin ötesinde saklı.
Her vedada gizlidir bir işaret,
Ruhunun bildiği, ama unutmanın seçtiği,
Her son, bir başlangıçtır aslında,
Uyanışa açılan kapı, işte öyle gizlidir o anda.
Bu alem, gölgeler ve imgeler mekanıdır,
Rüyanın sonsuz labirenti gibi,
Fakat kalbinin sesi seni çağırır durmadan,
Gerçeğe giden yolu gösterir nihayet, O biri.
Ruhunun zincirleri birer birer kopacak,
Korkuların ve
yalanların eriyip akacak,
O
zaman göreceksin ki aslında sen,
Ne geçmişin ne geleceğin, sadece an’sın O birden gelen.
Uyan artık, bırak rüyayı ardında,
Gerçek seni bekler, yolun sonsuzluğunda,
Bu hayalden sıyrıl, özgürleş varlığında,
Hakikat seni çağırır, gerçeğin kucağında.