eskiyen yüz.yüzüne bakıyorum da yeni bir kelimenin eskimesi kadar yorgun ve alışılmış yüzün diyorum cümle cümle o kadar uzun ve anlaşılmaz yüzün diyorum gürültülü. can kokusu burnumun direği seviyor bu kokuyu burnumun direği duvar o kadar çabuk unutulmaz diyor gözlerin ilk günki gibi değil şarkıdaki gibi içindekiler mezarlık çiçeği niyetine su verilmez diyor yüzün diyorum sadece beş yaşında güzel . |
"eskimiş bir konsolun
çatlak aynasında durmadan,
bir buluttur mehtabı inatla kovalayan.
bir hüznü yansıtan alnının ortasında,
yüzün müdür acaba yolumu dolaştıran?
acının bu solgun haritasında,
kendime yeni duraklar bulduğum.
ulaştığım ıssız dağ doruklarında
yüzün müdür hep sorular sorduğum,
bakışının titrek aydınlığında?
aslında ne bulunur bir gezginin yanında
kendi yüzünden başka,
hüzünle bileyen direncini.
bir suyun ürpermiş aynasında
apansız gözgöze geldiğim.
ayakları ayaklarıma bitişik
kımıltısız bir gövdeyle rüzgârın sildiği.
bir bulup bir kaybettiğim
yani bir gezginin hep gittiği,
senin yüzün benim yüzüm değil mi?"
çokça sevgiler nepalim.