SADAKAT & İHANETSadakat nedir biliyor musun? Bir söz değil, bir duruştur. Sevginin kalbindeki sarsılmaz bir kaya, Fırtınalarla yıkılmayan bir bağdır. Sadakat, sadece el ele tutuşmak değildir, Kalp kalbe bir köprü kurmaktır. Göz göze değil de, ruh ruhayken bile, Seni hissetmektir, seni tamamlamaktır. Ama ihanet… Herkes onu bir bedenden ibaret sanar, Oysa ihanet, yalnızca başka ellere dokunmak değildir. İhanet, güveni kırmaktır, Bir bakışla umutları söndürmektir. Kimi zaman bir sessizliktir ihanet, Susulması gereken yerde bağırmak, Ya da söylenmesi gereken yerde susmaktır. Seviyorum deyip arkaya dönüp gitmek, Bir omzu varken başka bir omuz aramak, Kalbini birine verirken yarısını saklamak… İhanet budur işte sevgilim, Aldatmak yalnızca bir başlangıçtır. Sadakat, seni yalnızca iyi günlerinde sevmek değildir. Yıkıldığında, parçalandığında, Gözyaşlarına boğulduğunda, O enkazın başında durmaktır. Ama ihanet, işte o enkazdan kaçmaktır. "Sana inanıyorum" deyip arkadan yaralamaktır. Bir kalbin yarasına tuz basmaktır ihanet, Ve en kötüsü, o yarayı açan olmaktır. Sadakat, sevgiyi korumaktır sevgilim, Onu büyütmek, ondan kaçmamaktır. Sevgiyi bir ateş gibi düşün, Sadakat onu besleyen odunlardır, Ama ihanet, o ateşi söndüren sudur. Bir kez dökülürse, geriye yalnızca küller kalır. Ve bil ki sadakat, Gözden uzak olduğunda da var olmaktır. Bir başkasına gülümserken bile Kalbinin hep aynı adreste olmasıdır. Ama ihanet… Bir başkasına değil, kendine ihanet etmektir aslında. Sevgiyi yok saymak, Bir yalanın içinde kaybolmaktır. Bazen bir sözle gelir ihanet, Bazen de bir sözün eksikliğiyle. "Sana inanıyorum" dedikten sonra, O inancı yıkmaktır. Sevgiyi taşımak yerine, Onu bir yük gibi atmaktır. Sadakat bir sınavdır sevgilim, Ve bu sınavdan geçenlerin yolu cennettir. Ama ihanet, bir uçurumdur, İçine düşenin dönüşü yoktur. O uçurumda kaybolanlar, Kendi kalplerini bile geride bırakır. Seviyorum dedikten sonra, Bir kez bile dönüp bakmazsan, Bu da ihanettir. Yalnızca bedeni değil, Ruhu terk etmektir ihanet. Sadakat, bir savaşa birlikte girmektir, Ve o savaşta sırt sırta durmaktır. Ama ihanet, savaş meydanında, Sana saplanan hançerdir. Hem de en beklemediğin anda, En güvendiğin elden gelir. Sevgiyle yoğrulan sadakat, Ne bir sözdür ne bir vaat, O bir duruştur, bir hayat. Ama ihanet… O, sevginin altına döşenen tuzaktır. Ve bil ki, o tuzağa bir kez düşen, Sevgiyi bir daha bulamaz. Sadakat, seni sen olduğun için sevmektir. İhanet, seni sen olduğun için terk etmektir. Ve sevgili, Benim için sadakat, Ne olursa olsun, yanında kalmaktır. Çünkü sadakat, sevginin en saf hâlidir, Ama ihanet, sevginin mezarıdır RAMAZAN ACAR |