Mejingir'de AralıkŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Mejingir, doğduğum yer.
Aralığın son mısralarındayım,
Tütüyor bacadan, Yüreği ellerimde çocukluğumun kokusu. Dışarıda diz boyu kar, Doğmamış çocuklara ninni söylüyor sobalar. Tam da başucumda, Ana rahmi kadar sıcak ve hâr. O eski odun isi, O patates kokusu, Ah! Üzerimde yılların izi var. --- Bir başka yaşar insan burada, Bir başka yanar... Kar göğü alır, toprağı sarar. Mejingir’de eski zaman kışları tam da böyle başlar. --- Kızaklar çamurlu yollarda iz bırakırken, Tandırın başında elleri hamurlu annem beni bekler, Sıcak bir ekmek kokusuyla... Ve dünya biraz daha küçülür. Yüzümde kan kırmızı bir Aralık, Kulaklarımda babamın nasırlı elleri, Ve ben; Çocukluğumun saklandığı yerdeyim. --- Hatırlıyorum, Bir imsak vakti, Bembeyaz bir örtü kaplardı köyün üzerini, Gün ağarmadan, Molla Ferzende’nin ayak izleriyle canlanırdı sessiz sokaklar. Bir okul bahçesinde, Bir ateş etrafında, Veyahut demini almış bir tandır etrafında büyürdü hayallerimiz. Çoraplarımızdan tüten dumanlar sinerdi üzerimize, Zamansız bir masalı aralardı bu koku. --- Babamın anlattığı masalları hatırlıyorum, O masallarda hep iyiler kazanır, Kötüler kaybederdi. Zaman artık başka, Ben de öyle, Şimdi uzaklardan bakıyorum. Şehre sıkışmış insan ve kar tanelerine, Ne kızak, Ne soba, Ne de kahkahalar tütüyor evlerden. --- Ah Mejingir! Kalbimin sessiz köşesi, Bir yerden çok daha fazlasıydın sen. Bir geçmişin sıcaklığı, Bir tarihin nefesi saklıydı sende. Bir kış masalıydın sen. Çocukluğum kaldı sende. Yüreğimde senin adın var, Yüreğim kaldı sende. şimdi aylardan Aralık, Yüreğim bir tek sana Aralık... 30.12.2024 |