bir insan sûretiBendeki onulmaz hasret, çığlığa dönüştü, Duyuyor musun, kalbimin amansız feryadını? Sen duymasan da, bilmesen de, Duyulmayan sesleri işiten biri var. Suskunluğum, yıldızsız bir gece gibi, Sessizliğin içinde yankılanırım sanki bir tek yoksunluğa ve ölüme, bulunmadı bulunamıyor bir çare! Ateşin uzaktan soğuk görünmesi gibi, yabancıdır dertlere hiç dert çekmeyen sofran eksik kalır, sözcüklerin yavan gelir, "Ağlamayan anlayamaz" demiş ya şair Alışması güç bir hakikat bu; gözyaşlarını düzmece heveslerle ve hüznü sahte gülüşleriyle örten soğuk, çok soğuk bir insan sûreti... "Gerçek" insanlar kayıp vahalarda, belki şimdiden cennete giden trende peyderpey dünyadan uzaklaşmakta ya da, sûretini ve gölgesini kötülerden kaçırmakta... Zeynep Zuhal Kılınç |