Harabat ehlindenim
Rüzgârın sesini duyanların hâlet-i ruhiyesi,
başkadır başka farkı fark edenler. Kıvılcımlardan ötürü delik deşik olan bu ülkemde hüzünle hüküm sürmek düşer bahtıma. Hiç mi anlayan, bilen yok, söylesin görmeyenlerin arasındayım nicedir, belki bir ömür! Ey sadrımdan geçen ok, bu kaçıncı geçişin! "Ey Bad-ı saba selam söyle o yâre!" diyenin kaleminden damlayan mürekkep benim. Gözlerimden sonsuzluk hasreti akarken, viran olan bu ruh benim bu beden benim. Harabat ehlindenim dışım gülistan olsa da. Ve halsizdir içim... fakat gözlerim, âhiret muştusu aramakta... |