İlk Kıvılcım
söz birliği eder keder ile kısmet,
üstüne üstüne gelir, yıkar dünyayı başına daha düne kadar sırtında taşıdığın alem, bir gün enkaz gibi çöker omuzlarına öyledir… sırtınla yüklendiğin Ağrı bir gün üzerine devrilir, canından eder ne garip candır bu, ölmez, tükenmez kedi gibi, hep bir fazlasıyla döner içine attıkların sırra kadem insandan insana görünmez aynı derde düşmeden bazen bir figanın çatısı altında yangın bazen de yağmur olup süzülür akıl çağa uysa da, kalp hep antik kalır, ilk üflendiği yerin soğuk toprağında, ruh hep geçmişte bekler kirlenmiş şeylerin ortasında kurtuluş arar, çırpınır, boğulur ama inancını yitirmez yitirirse, nefessiz ve cansız kalır sema, gözlerine bir yoldur ufka çekilir gözlerin özlemi kimseler çıkmamıştır o yola ve gökten düşer gibi gelmeyecektir beklenen acımaz baharına kader, zemheriyi çağırır erkenden bilmez incitmeden sevmeyi, ne de sevilmeyi kırık bir testiyle gider suya ve sudan hep susuz döner niyetsiz tutulur orucu, boynunda muskalaşır günahları kimin çaktığı önemli değildir ilk kıvılcımı suç, ateşin ortasında mum gibi dikilip içine eriyen, aşkla zehirlenendedir. Sude Nur Haylazca (Vaha Sahra) |
Hüzün yaşadığımız sürece var olan , ağlamak ve gülmek kardeş derdi annem. Şu varki yazmak dahi avutmak ruhumuzu. Kelime dağarcığınız anlamlı…
Sevgilerimi bıraktım….🌱🥀🌱