Yalnızlık (Yeniden)
Yalnızlık...
Yağmur kokan sabahların ardında bıraktım yalnızlığı Büsbütün kurtulup korkularımdan Büsbütün çığlık çığlığa. Elleri vardı yalnızlığın, Gözleri, Dilleri vardı, kokun kadar gerçek, nefesin kadar ihtişamlı… Yağmur kokan sabahların ardında, Ağladı bir kadın Çığlık çığlığa ağladı, Avazı sustuğu kadar, Kokun kadar ihtişamlı nefesin kadar gerçek… Sustu sonra ve yine sustu Ve sonra siyah tüllerini koparıp saçlarından Sustu, Bir keman gibi inleyerek sustu, Yaylı çalgılar senfonisi doldurdu içimize… Elleri vardı yalnızlığın, Dokundu kadın, Uyanılmamış sabahlarıma dokundu, Büsbütün arınıp korkularından İncecik tellerini okşar gibi ruhumun Bağıra bağıra karanlığın üstüne Naifliğinin bütün heybetiyle Büsbütün insan Dost, Arkadaş, Yaren, Canan Büsbütün kadın kadın dokundu. Toprak kokan sabahların ardında bıraktım yalnızlığı Sesleri vardı korkunç heybetli, Bağırdı kadın Hiç duymadığım kadar şefkatli Ve hatta öfkeli Ve hatta bağırdı kadın Çığlık renginde nağmeler döküldü ağzından “Susturmayın beni, Yeniden doğurayım kendimi kendi bedenimden Örselenmiş sevdalar üzeredir isyan-ı halim Kavurur ruhumu kendi ateşimde Kavurur her daim...” Hüzün kokan sabahların ardında bıraktım ben yalnızlığı Büsbütün yokluğundan sıyrılıp, Büsbütün nefes nefese. Gözleri vardı yalnızlığın, Kocamandı, En derin karanlıktan daha fazla, uçurum kenarı kokardı Nemli, denizli ve ırmaklı Kesilmemiş cezanın katli fermanına kasıtlı, Ve bizzati nevi şahsına münhasır Her daim ağla(t)maklı, Bakışın kadar gerçek, gördüklerin kadar ihtişamlı… Baktı kadın Gördü Ve hatta gördü Nasıl da salına salına geçip gittiğini zaman denen yosmanın Yelkenler dolusu trenler geçiyordu denizin ortasından Raydan çıkmıştı bütün vapurlar Ağladı bir kadın Denizler dolusu ağladı Ve sonra diğeri Ve hatta sonra hepsi, İsyan şarkıları mırıldandı belirli belirsiz hep bir ağızdan. Avazı kısıldığı kadar bağırdı kadın, “Yağmur kokan sabahların ardında bıraktım karanlığı, Büsbütün çığlık çığlığa, Büsbütün kadın… Yarım kalmış hasretler üzeredir isyan-ı halim Savurur bedenimi kendi nefesimde Savurur her daim…” Sustu kadın, Kapattı pencereyi… |