Umut...
Geceler boyu ateşler yaktım dağlarda
Türküler söyledim ölümlü sevdalar üzre… Umudu yeşert gönlünde, Gelip ellerinde sevdaya bulaşacak ellerim Sesinden türkülerim geçecek, Nağmeler dolusu. Baktıkça duyacak gözlerin Avuçların görecek Geceler boyu Dağlarda yaktığım Ateş-i isyanımı… Hiçbir şeyden hiçbir farkı yok hiçbir şeyin Sabahlar aynı sabah Geceler zindan artığı Yürünmemiş yollar kadar uzak baharın kokusu Saçlarına papatyalar takmış çingeneler Geçmiyor dünden daha fazla Esmer çığlıklar inletmiyor sokağın köhne duvarlarını Patlamadı erik ağaçlarının dalları Tomurcuklar seslenmedi serçe kuşlarına Ama sen Umudu yeşert gönlünde, Hiçbir menzile çıkmıyor kocaman kocaman yollar Denizler köpürmüyor Martılar delirmiyor Yunuslar yırtmıyor masmavi atlasları İnci mercan dağıtmıyor saçları belinde denizkızı Ama sen umudu yeşert gönlünde… Yağmur Seller Arap kızı… Ama sen Ey güzel sözlerin mahitabı Ey benim baktığım Gördüklerimde bildiğim Bilincim Sevincim Hüznümün en beteri Ama sen Umudu yeşert gönlünde, Hiçbir şeyden farkı yok cümle şeyin Sabahlar aynı sabah Geceler gözlerinin karası Çocuklar koşmuyor artık okul yollarında Zillerin telaşı kalmadı Şarkılar söylenmiyor kolalı önlükler tadında Hamile kadınların ürkek korkusu, Serçe yavruları, Hiçbir sokağa açılmıyor avludaki teneke kapı Umudu yeşert Gönlünde Sen Yine de Ey benim türkülerim Ey usumdaki sessiz mekan Dağlarda yaktığım ateş Sevincimin en beteri, Gelip gözlerinde rüyaya karışacak seslerim Sen Levh-i Mahfuz’umda Nefesim… |