Sensiz Şehirde
Yalnızlık içimdeki bir kayadır erimeyen
Ey! Beni yokluğun girdabında büyüleyen Ne yaman yük verdi sırtıma ulakların Artık müptelasıyım efsunlu rüyaların Gözlerime bir perde çekmiş gibi öteler Çelme takıyor bana görünmeyen cüceler Bu kıvılcım bir renktir gözlerimi süsleyen Bilge şairler gibi sessizliği dinleyen Kim demiş umut yok masumun çığlığında Anlamsız su aramak çölün ıssızlığında Serapların uzansa sınırsızca önümde Ey! Benim olan şehir, Ey! Benim olan ülke Özgürlük denizine açtığım yelkenli Dönmesin bir daha, dönmesin geri Yalnızca senin yükün değildir sırtımdaki Bitiremedim henüz bu kederli bekleyişi Onun için ruhum teni asmaya karar vermiş Varlığım bir hayalin ardında sürüklenmiş Değişmişim sokakların beni tanımaz olmuş Evlerin bir korkunç drama kurban olmuş Çekilmiş göklerinden gülümseyen aydınlık Tükenmiş denizleri, karada kalmış balık Seni görünce dilim çözülüyor ağından Yasak meyvelerini alıyorum bağından Ve kalmasın diyerek şiirde sözde yerde Yaşıyorum karanlığı aydınlığın içinde Çağlasın vadimizi şenlendiren ırmaklar Açsın kapılarını sonsuzluğa saraylar Hapsettim aşklarımı zindanına ey! Şehir Bitsin artık tutsaklık yeter bize bu zehir Bana göre değil şöhret, ekonomi, politika Bir sokak bilirim ben, bir yağmur, bir de sevda… Mehmet Nurettin Üstün |