0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
148
Okunma

.
Goziro(ğ)lu, Avilden, Topal Melit,
Top Amat gibi
bazı emmiler
bize;
“-sen kimin o(ğ)lusun”
“-benim o(ğ)lum olcan mı?” ları geçer
“-benim kızım ol”
etraftan
“-ben o(ğ)lanın desene len,
ay(ı)oğl(u)aycı” da deseler
diğeri hala ısrar eder
“-seni, benim o(ğ)lana alıvırayın”
itiraz etsen de aldırmazlar
hatta taşlasan
.
etraftakilerin kışkırtmasıyla sövsen
kendini “çoğ ayıb-etmiş” bulursun
ama bir yerde keserler,
a(ğ)larsan!
belki vazgeçerler..
bu sefer de
“bir çuvar inciri berbat etmiş olursun”
hayat yaman bir sınavdı..
ağlanırdı.. ağlatırlardı
.
nihayet; acırlar haline de
güya gönlünü alırlardı
“-va(h)! gadınım[1]
ne bileyin.. fisdannı ğörünce
ben seni gız sandıydım” derler
güya severler
ilgi gösterirlerdi
asla vazgeçmezler
çaresiz bırakırlardı..
.
kendimizi ispatlama hırsıyla başlayan,
“gösdert len şeyini”ne varan
arka, kale tarafgirlerimizin kışkırtmasına
“olsa gösderirdi
demek ki yok,
madem o(ğ)lan,
gösdersin” derlerdi
“gösdermezse kelp ola(yı)n inanman”
dayatmalarıyla
“efendiliğimize çamur” bulaştırırlardı
.
“-söğ len bi(r) huna”
galeyana gelip söğmeler arefesinde
babamızın gözleri üzerimizde
surat asık,
kaşlar çatık
bakışlar karanlık, dudaklar sarkık
yumruklar sıkık
“beş gardaş” hazırdı
ne yapsak da zıgıtı yemesek
“iki ucu .oklu deynek”
çanımıza ot tıkarlardı..
.
ve ısrar, ısrar üstüne
şeyimizi göstermeye varan
“benlik”
“kendine gelme”,
“mükellef olma” meselememiz
hatda “erkeklik”
galebe çalma
haklı çıkma mücadelemiz,
ne yapsak yine de yarım kalırdı..
.
[1] gadın / kadın : güzel anlamında, güzel çocuk (oğlan ya da kız değil) kastedilen