yitiğine vurgun
//surların ilik kesen ıslığında kendini bulduğunda
buz dağının görünmeyen yüzüne yazdı hayallerini// -yitirdiğine vurgundu- yılgın yüreğindeki telaş ile buzul arzuların eteğine Islak bir ateş yaktı yandığına yandaş yazdığına sırdaş oldu boğazı kıyılara yaslayan yalılarda henüz cenindi akşam surlara serildiğinde gri gölgeler göğsünün arenasında platonik bir savaş ak gerdaninda aykırı nefesler panaromik gök/yüzünde yengeç gözlü yıldızlar saçlarında ise kırk intiharlardan kırıklar vardı --belli ki yeni asmıştı gülüşlerini ve soluksuz söyleşi öpüşlerini-- nefsin, nefesini sıktıkça ihtiras tavı düşen tenine ipekten kefen biçti tükeniş buz dağında güneşini uyutan kışın çatlamış dudağında üşüyen sancı gibiydi --yedi tepenin yedi renginde uyudu gece-- kanlıcadan kuleler, fenerler boğazın serin sularında uzayıp giderken gölgeler iki yakada ışıklar söndü hisarüstünden ayın şavkı göründü us-a derin bir ıssızlık çöktü topladı sulardan sessiz geceleri gozlerinin kıyısında sarı bir acıyla iğdiş edilmiş bir rüyada sarıldı gaybın koynuna eskimiş yasların düş tüyü yastığıyla fld. |
Unutmak gekmez mi kalbe
--yedi tepenin yedi renginde uyudu gece--
Yinede
Yinede
Unutulmadı.!