ATATÜRK ÇOCUKLARI (34)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın 28.Ekim.Pazartesi günki Cumhuriyet Gazetesi’nden 3 haber ve 29 Ekim CUMHURİYET BAYRAMI şiiri;
1) „İcra dairelerine günde 21 bin iflas dosyası geliyor, çözüm bekleyen dosya sayısı 23 milyona çıktı: Kriz değil artık buhran Yılın ilk dokuz ayında konkordato sayısı geçen yılın tamamını ikiye katlayarak 1187’ye yükseldi. Batı kredi miktarı da yüzde 50 artarken 2.5 milyon esnaf battı. Uzmanlara göre artık krizden çok buhrandan bahsedeceğiz.“(Sayın Yazar Şehriban kılıç’ın Haberinden) 2) „TTB Başkanı Alpay Azap, sağlık sistemi değişmeden sorunların bitmeyeceğini vurguladı: ’Sistem çeteleri besliyor’ “Ameliyathaneyi, beyin, kalp gibi belli bir cerrahi servisi, radyoloji, diyaliz ünitesini taşerona veren hastaneler var. Bu yasal ve hastanenin sorumluluktan kaçmasını sağlıyor.” “Yenidoğan skandalıyla özelleştirmenin sakıncalarını gördük. Bu çeteleri besleyen sistem değişmeden sorun bitmez, ağırlaşarak devam eder. Sağlıkta özelleştirme çürüme ve ölüm getiriyor.”( Sayın Yazar İklim Öngel‘in HAFTANIN KONUĞU yazısından) 3) „Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Adana’nın Kozan ilçesinde 5 büyüklüğünde meydana gelen depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Naci Görür, "DAF’ın Adana Havzası’ndaki devamı. DAF 6 Şubat depremlerinde stres yüklendi, depremler olabilir demiştik" dedi. Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı: "Minnetli-Kozan/Adana’da 5,0 deprem oldu. Minnetli Göksun-Yakapınar fay zonunda. Bu zon 6 Şubatta deprem üreten Çardak Fayı ile ilişkide, yani DAF’ın Adana Havzası’ndaki devamı. DAF 6 Şubat depremlerinde stres yüklendi, depremler olabilir demiştik. Deprem dirençli Adana’yı kurun!"(Gazete haberi)
“Gün gelir yerli nüfusu yabancılar aşar!”
dedik, inanmadınız; “Hain İmam Fettullah Güven ölür kurduğu “Cemaatler” dahada büyür!” Dedik, yine kandınız; “Fabrikalar, ihaleler, inşaatlar batar, paralar hortumlanıp yurt dışına kaçar, kalan zarar girer bize!” dedik, anlamadınız yine. Öncü depremler Sismograf’ta 5’e yaklaştı, sarsıntılar “Stres”i çoktan aştı!” Dedik, hiç kimse aldırmadı; “Devlet varlıklarını özelleştirip, istismarı güzelleştirip, Vatan Toprağını satıp, döviz alıyorsunuz, böylece sadece borcun faizini karşılıyorsunuz!” Dedik, kimsenin kılı bile kıpırdamadı. “Giderlerse-gitsinler!” zihniyetiyle, yetişkin beyinleri kaçırdık, doktorsuz, bilimsiz çaresiz kaldık, kimin derdinde? Oturduğu dalı kesen sen değilsin sanki, mezbahaya giden koyun gibi koşa-koşa gidilirmi kurtuluşa? Biz ki sarayı, Hilafeti yıkan,(*) işgalci ve yancılarını yenen, kadınlara eşitlik ve özgürlük veren Atatürk Devrimleri ile bu vatanı kuran; Laik, demokratik, özgür ve eşit bir millet... Yaşasın 29 Ekim, yaşasın Cumhuriyet? (*) Bugün Cumhuriyetimizin 101. yılını kutluyoruz. Bakın bu 29 Ekim, sıradan bir bayram değil; Cumhuriyetin değerlerine daha sıkı sarılmamız gereken bir dönemin başlangıcı. 101 yıl önce, yokluklar içindeki bir milletin işgalcilere karşı verdiği Kurtuluş Savaşı’nın ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bağımsızlık, egemenlik ve milletin birliği üzerine inşa edildi. Ancak bugün, Cumhuriyetin ruhuna ters düşen açıklamalarla karşı karşıya kalıyoruz ve milletimizin bu tür söylemlere haklı bir tepki göstermesi gerekiyor. (29.Ekim.2024 Salı günki Cumhuriyet Gazetesi’nde Sayın Murat Ağırel’in „ŞİMDİ CUMHURİYETİ AYAĞA KALDIRMA ZAMANI“ adlı köşe yazısınının başlangıcıdır. Yazının tamamını okumanızı öneririm) |
Hem bayramımızı, hem eserini kutlarım
Şiirle kal, sevgiyle kal, hoşça kal