Ekim de yavaşça silindi işte,
Kasım’ın soğuk nefesi çalıyor kapımı,
Dönüşümün bir başka hali,
Rüzgarın düşürdüğü yapraklar,
Gözlerimde sonbaharın hüznü.

Büyük gölgeler uzanıyor,
Yüzümdeki gün ışığının hatırası,
Tarihe gömülen anılar gibi,
Bir bir silinip gidiyor zaman,
O koca koca atlar,
Şimdi sadece rüzgarın fısıldadığı efsaneler.

Gözlerim kamaşıyor,
Her an yeni bir kayıp,
Ekim gidecek,
Kasım bile ansızın,
Kışın kıyısında bekliyor.

Her çeyrek, bir yaprak düşüşü,
Her çeyrek, bir hayalin sönüşü,
Ellerimde kalan renkler,
Hüznün tarifi,
Her dize bir yolculuk,
Her dize bir yitik zaman.

Kasımla beraber başlar,
Siyah beyaz günlerin en soğuk hali,
Ve ben, bekleyen bir ruh gibi,
Özlemde çırpınan bir yaprak,
Biliyorum, geçici her şey,
Bir çeyrek daha eksiliyor,
Göz kırpıyor kalbime,
Belki de hayallerime.

Sonra bakarım,
Bir çeyrek daha ardımda,
Yine giderken,
Kasım da geçecek,
Ve her adım,
Zamanın hırçın ellerinde.

Şimdi bir nefes,
Ve bir dize daha,
Geçen mevsimlerin anısına,
Tarihe gömülen hayaller gibi,
Ekim gitti,
Kasım yaklaşırken,
Sonsuz bir yolculukta,
Kalan her şey,
Yüreğimdeki izler.