Işık Bahane Bulmaz
Güneş, her sabah doğar yeniden,
Ne karanlıktan izin alır ne de gölgelerden; Hiç yarasanın gözü incinir diye, Kendi ışığından vazgeçer mi böyle? Işığın özrü yoktur, aydınlatır her daim, Kim gölgeye sığınırsa, kaçamaz gerçeklerden; Yarasalar karanlıkta saklanıyor diye, Güneş hiç utanır mı doğmaktan; Her ışık bir gerçeği, her karanlık bir yalanı saklar, Işık, dünyayı süslerken kimseye ayrım yapmaz, Gözü kamaşan, karanlığa hapsolmuşsa eğer, Bu, ışığın hatası değil, gözün zaafıdır ancak; Ne yıldızlar söner ne de ay utanır, Gecenin en derininde bile bir ışık vardır; Yarasalar karanlıkta uçsa da sessizce, Güneşin doğuşu, onları yadsımaz elbette; Karanlık, hep bir mazeret bulur, Ama ışık, hep gerçektir, hep bir yol bulur; Ne zaman gözler kamaşsa da ışıkla, Bu, aydınlığın suçu değil, karanlığın acizliğidir; Güneş, parlamaktan vazgeçmez asla, Gözler kaçsa da karanlık sarılsa da, Her sabah yeniden doğar, yeniden parlar, Çünkü ışık, her daim kendi yolunda akar; Işık, karanlıkla anlaşmaz, ona hesap vermez, Ne yarasa ne gölge, onu durduramaz, Işığın yolu bellidir, dosdoğru gider, Her gecenin sonunda, aydınlık belirir; Gözleri yakan ışık, hayatın ta kendisidir, Kiminin gözü kapalıdır, kiminin kalbi kördür, Güneş hiç vazgeçer mi parlamaktan, Bir yarasa incinir diye aydınlıktan? Her karanlığın ardında bir doğuş gizli, Gözleri kamaşanlar bilmez bu gerçeği, Güneş, ışığını saklamaz hiçbir zaman, Işık, hep var olur, karanlık zayıf olan yandır; Bahadır Hataylı/11.10.2024/17.10/Namazgah/İST |