KİBİRLİ
KİBİRLİ
Ayak yerde başı erdi göklere Sandı asla inmeyecek o yere İnat edip sarılınca bin şerre Hapı yuttu yine bizim kibirli Uyarmaktan dilimde tüy bitince Yaptıkları artık cana yetince Dostluğumu üç kuruşa satınca Hapı yuttu yine bizim kibirli İnat edip kötülerle yarıştı Bilmeyince sapla saman karıştı Vakit geldi şerefsizle barıştı Hapı yuttu yine bizim kibirli Boğum, boğum yutar idi sözünü Saklamıştı sözde benden özünü Sırt çevirdi çekmeyince nazını Hapı yuttu yine bizim kibirli Dinlenip de dökecekmiş içini Yazar isem yolacakmış saçını Dik durup da söyleyince suçunu Hapı yuttu yine bizim kibirli Tövbe etmiş küsmüş mavi rengine Aklınca gölgeden çıkmış engine Düşünce bir şerefsizin dengine Hapı yuttu yine bizim kibirli Had bilmezdi haddi aştı bir kere Yüreğimi yaktı yıktı boş yere Akıllanıp aklım gelince ser’e Hapı yuttu yine bizim kibirli Ayaz yemiş gerçekleri var imiş Masal anlamaya ufku dar imiş Vefasızla yola çıkmak zor imiş Hapı yuttu yine bizim kibirli Sanıyordum bende sanki bir bebek Sınırları yine ihlal edecek Küfesinde günahlarla gidecek Hapı yuttu yine bizim kibirli O hayatı sanki oyun sanıyor Düşman gülüp dostları hep kınıyor Düştüğü denizde sular yanıyor Hapı yuttu yine bizim kibirli Koklayınca kavun gibi kokardı Vicdanından arsızlıklar akardı Dokununca yılan gibi sokardı Hapı yuttu yine bizim kibirli Mayaladın bende küfür tutmadı O Efkan ki dostu asla satmadı Meselemiz daha senle bitmedi Hapı yuttu yine bizim kibirli Teni çatlak ar damarı yarılmış Benden önce nicesine sarılmış Cehennemde yeri bile ayrılmış Hapı yuttu yine bizim kibirli Efkan ÖTGÜN |