Ahvali Ziyan Devri Alem
Gelip karşında duracağım; neredesin?
Karanlıkları ışığa yoracağım; neredesin? Duymaz mısın feryadımı, bu sessiz çığlığı? Kalbimdeki yangını soracağım; neredesin? Her ibadet bir adım, her secde bir niyet, Cennet mi, yoksa pazarlık mı bu ibadet? Yıllarca eğdim başımı, aldım seni rehber, Bağış mı, ticaret mi; soracağım; nerdesin? Senin için açtım yüreğimi, huzur aradım, Dünya her gün biraz daha karardı adım adım, Her şey bir hesap mı, ne kaldı geride yalan adım, Milyon dualar boşa mı, cevapsız mı kaldı her adım? Beni yaratan sensin, bu yük senin sınavın, Neden gelmedi zalimlere senin gazabın? Dünya yangın yeriyken, mazlum ağlarken, Sabah yakın değil mi, gelmedi mi mazluma rahmetin; Karanlık bir gölge çöktü insanlığın üzerine, Hırslar, savaşlar, vicdansızlık, gözyaşı hüzne, Her gün mazlumlar kurban edilirken haykırışlar, Senin adaletini istiyoruz, hesap nerede bu düzende? Cennet mi vaadin, yoksa boş bir umut mu? İbadet, sadece bir alışveriş mi, bir tutku mu? Soracağım sana, soracağım gözlerim dolmuş, Nerede hakikat, nerede merhamet, cevap yok mu? Beni bir pazarlık mı diye yarattın bu dünyaya? Yoksa aşkınla mı dokundun yüreğime her ziyana? Cenneti beklemek mi amaç, yoksa seni bulmak mı? Bağış mı ticaret mi, soracağım; nerede o rüya? Her adım bir dokunuş, her secde bir yanıt arayış, Ama karanlıkta kaybolmuş bir faniyim, bir sersemmiş, Kurtuluş mu, bağış mı, sadece bir umut mu bu yolda, Sorular bitmez, yanıtın yoksa, kalırız hep suskun bir kayış; Sesleniyorum; neredesin? Cevapsız mı kalacak her şey? Karanlığı ışığa döndürmek için bekliyorum, bunca dert ne? Yok mu bir işaret, yok mu bir yankı, huzur mu vaadin? Cevap bekliyor yürek, soracak, direnecek; sensin son gayem! Bahadır Hataylı/26.09.2024/23.20/Sancaktepe/İST |