bazen hiç iyi değildirŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Parlain ve uzak herkese
Islık gibi büyüyor gece zifirî bir ses böler uykuyu mayalanmış en eski zaman kalbinde sımsıkı metruk evlerin paslı kapıları şehrin varoş duraklarında aynı yorgun otobüsler ayaklarını sürüyen hayat canından bezmiş kafa kağıtları herkes eksik biraz yavan biraz buruk gidiyor sırasız bir sırayla dupduru duracak bir gün hiçbir el eline değmeyecek- non stop- ıf you go away çalmayacak radyolar öylece oturup insan ölüsüne ağlar mı? bir bir ediyorsa iki de iki mi ediyordu bütün yarışların sonu aynaların tiz çığlığı yansır yüzüne ne gün görmüş duvarlar ne yeni yetme sokak silemez sende kalan izi bu can alıcı kalabalıkta böyle burada kimsesiz duyup sesindeki hüznü ağlamadan durmak ne mümkün teessüf ile öğreniyorsun bunca boşluk bir kalbin içine nasıl da sığıveriyor bütün üzümleri yedim üstelik bağcı öldü |
Bazı kalemlerin yeri ayrıdır. Uzaklık ve araya giren zaman aralığı bu bağı koparmaz aksine daha da güçlendirir.
Parlain de öyle biri zaten, sevilen özlenen, beklenen... Ben de özledim, umarım iyidir, artık gelsin.
Ne güzel hem şiir, hem vefalı, duyarlı bir sesleniş...
Gerçekten bu aralar uzak mı kaldık nedir?
Buddha'nın felsefesine göre "bırakmayı äğren" diyor,
"gidenleri, acıları, olmayanları, mutluluğun anahtarı budur." diyor. Kafamın içindeki ses doğru dese de kalbim izin vermiyor.
Selamlar, sevgiler Jüli...