Bir Türkü alıp getirdi
Bir türkü alıp getirmişti seni
Hasretin denizinde Dağlarda reyhan kokusundan Kentlere sızmış Bir eşkiyaydı özlemin Sevdanın deminde bulmuştu mermi Yaylalar çiçeğe durmuş Suda balık uyanmıştı sanki Kentte mevsim soluyordu usuldan Ölüm tutmuşken köşebaşlarını Yalnızlığı kuşanmıştı sevdalılar Geceyi örtüp sararmış yapraklara Ah dirilmişti dağda kangal yürekte har Dedim ya bir türkü alıp getirdi seni Kırdı gönlümün tüm kilitlerini Neşet miydi, Veysel mi yoksa Mahsuni Belki çoktan unutulmuş ozanı Sözleri vurdu beni Bir kuş vardı kanatlarında renkler hercai Bir su sırçadan parlak Işıltısı yıldızlara denk Bir dağ vardı kıyısında Göğsü aşk dolu destanlarla Sesini çalmıştı rüzgar Ve mevsimsiz çiçeğe durmuş koyaklar Bir türkü aldı beni içine Ne varsa döküldü içimde gizler Utançlar Kavgalar Öfkeler en deli sevmeler Dedim ya bir türkü etti Ne ettiyse Unuttum tüm dertleri Oturdum sonra güne karşı Dumanı mavi mavi Yaktım sigarayı kederi yakar gibi Sazın sesi bahane Çığlık olup sesimde Seni türkü türkü Seni son soluk Seni memleket misali Haykırdım rüzgarlara Susarken o ezgide Söyledim sevdiğimi Ahmet Göçer |
ne çok bildiğim
ve ömrümü verdiğim renklerdendi usta
şiire motif motif işlenen.
yüreğe selam ile,
eyvallah.