GİTTİM BİR ZAMANLAR ANADOLU'YA
Hayretle müşahede ettim bir şeyi
Merak ediyorsun dur ,o nedir deyi Gittim Bir zamanlar Anadolu’ya Gördüm kahvede hep ,ağası beyi Oturmuş masaya oynar kağıdı Gittik evlerine hanım yoğudu Dedim sizin hanım yakmudur acep? Cevap verdi, akşam eve gelecek Şimdi ne iş ile meşguldür dedim Dedi oğlak, çebiş, güdüyor kadın Sızlayan yürekle bir daha sordum Memnun mudur bu işten zavallı kadın ? Dedi memnun değil, biçâredir hep Çaresi olsaydı ,gütmezdi elbet Dedim kardeş, kadın çebişmi güder ? Dedi kardeş , söylesene başka ne eder? Dedim kadın evin narin gülüdür Çoluk çocuk filizlenen dalıdır Dışarı çıkarsa âniden solar Filizlenen dallar zevâle uğrar. Bu sözleri benden duyunca adam Şaşkın bir tavırla ayrıldı ordan Baktım arkasından eve gidiyor Tüfek elde dönmüş geri geliyor . Dedim tüfek elde nere gidersin? Dedi sen anlamaz hemde bilmezsin . Dedim anlat hele bende bileyim Dedi avcıyım ben ,bırak gideyim Anladım birçoğu aynı akılda Usanmış bu hayattan kadında kızda Biçare hanımlar çile içinde Esaret altında kalmış biçimde Akşam olur geri dönerler eve Bir tarafta merkep bir yanda deve Evleri çadırdır keçi kılından Direkleri vardır meşe dalından Dört kuru kütüğü çatmışlar eve Kadın erkek sarar hep çepeçevre Her biri alır bir. post, oturur ona Uykusu gelince uzanır yana Dedim şu evlerin üstü neden çatışız ? Dedi kardeş buraları pek Susuz Yağmur yağar damda, toplanır sular Oradan akar aşağı kuyuya dolar Stok olan kuyulardan içeriz suyu Sade bizi zannetme tüm çevre köyü |
oysa gelenekte " sol"a yazılacağını bilseniz adınızın
muhtemel bunu yazmazdınız değil mi şair?
eyvallah.