Kendi Yolum
Bir sabah vakti uyandım,
Gökyüzünde umut vardı, Serin bir esinti dokundu kalbime, Yürüdüm, bilmediğim diyarlara, Kendi içimdeki ışığa doğru; Acılarla öğrendim sevmeyi, Dost dediklerim yüz çevirdi, Yalnızlık sarmaladı dört bir yanımı, Ama vazgeçmedim yüreğimden, Kalbime tutundum imanla dipdiri; Dağlar gibi ağırdı yüküm, Her adımda biraz daha ezildim, Ama ruhum, bir çiçek gibi inatla açtı, Gökyüzüne uzandı dallarım, Her baharda yeniden doğdum; Gururla başım dik durdum, Dünya nereye giderse gitsin, Ben kendi yolumda hep yürüdüm, Övünmedim kazandığım hiç bir şeyle, Çünkü bana verilendi, benim değil; Göçmen kuşlar döndü her baharda, Onların kanatlarında coşkumu buldum, Toprağa düşen yağmurlarda, Her damla yüreğimde bir umut oldu, Ve bu umutla toprağım yeşerdi; Zaman geçti, dostlar değişti, Ben hiç bırakmadım Rabbimin ipini, O’na sığındım, O’nda buldum huzuru, Yalancı dünyadan uzaklaşarak, Gerçek sevgiyi Kalbimde hissettim; Filistin’in yaralı yüreklerini gördüm, Mazlumun feryadı her sabah kulağımda, Dünya kayıtsız kaldı vicdanı yoktu, Ama ben kalmadım, o acıyı taşıdım, Her gözyaşı yüreğimde yankılandı; Kışın sert rüzgarları vurdu yüzüme, Ama baharda hep yeniden filizlendim, Toprak gibi, yeniden başladım, Yalnızdım belki, ama güçlüydüm, Çünkü yüreğimdeki inancı korudum; Bir gün geldi, dostluklar tükendi, Menfaatler aldı her şeyin yerini, Sahte yüzler, sahte tebessümler, Ben yine yolumdan sapmadım, İçimdeki sevgiyi, ışığı hiç söndürmedim; Ve şimdi, yılların ardından bakıyorum, Her adımım bir iz bıraktı toprağa, Her zorluk bir çiçek açtırdı yüreğimde, Şimdi anlıyorum, aslında yalnız değildim, Her anımda, Rabbim vardı benimle; Bahadır Hataylı/18.09.2024/23.45/Sancaktepe/İST |