s'isli bir şiirin mahlasıs’isli bir şiirin mahlası dokunurken kalbime sararmış kağıtların dilinde, jilet keskinliğinde haykırış oluyor saçlarıma peydahlanan gölgeler saramıyorken ummanlara bezgin toprağımın terini nasıra gövermiş harflerin ağrılı ellerinden tutup düşüyorum yangınındaki külün üşümüş közlerine kahve bir rengin, köpürmenin kabarık göğsünde, çıkmazı empirme olan düşlerin kün silsilesinde üç vakitken sen oluşum, soluyuşum duy beni, duy, dirisini terk etmemiş seslerimin iniltisinde, s’es veremeyen sevişmelerimin kısır döngüsünde daha kaç yaprak dökecek ki mecalim duy beni savurgan rahşanların bakışında mil esareti zaman vaat edilmiş sancılarım terk ederken kabuklarını dirayeti her salkımda, saklımda yaştır mahzenim bir çul ya da bir kadeh çokça birikmiş hazan alevi anlatamadığım, anlayamadığım diller ve imgelerde gölgesi, gölgede kalmış bir hüzündür gayrı her şiir ölmek, ölmemek arası suskun çığlıktır yaşamak yaşamaktır kıblesi ay’a evrilen yakamoz sevdası tasası, aurasında çiçek açmayan bir bahçeyim, keskin bir lehçeyim ötenazi hakkı saklı kılınan ne zaman düşsen içime kendimi terk ediyorum ya iyisi mi sar beni sevgili içim, hiçime çekilmeden ve anla, uzak bulutların ağlayan kemanıdır yüreğim ruhum ki gökyüzünün çığlığı acının yolculuğu kalbime kadar ulaşmışken anla.. anlasana, isyankar hüzünlerin portakal çiçeği senfonisinde sarılmak istiyorum dili, dini olmayan bir müziğe dokunmak istiyorum artık bir çölün çiçek açan yüzüne ... ~°~ ~°~ ~°~ |
Çok tebrikletimle