ana gibi yar olmazah ellerim, gözlerimin nasırı kerpiçliğinde yırtar, kanatırcasına toprağın bağrını.. çıkmak istedikçe aydınlığımın, karanlığından kazıyorum dünyayı kumundan, suyundan kazıdıkça arz’ın merkezini derinleşiyor her katman, bulanıyor derinleştkçe ruhum katran, katran ruhum ki, bedenime dar, bedenim dünyadan terki diyar ah vebalim, önce toprak, sonra ormanım ben, ruhum kozalak önce ana sonra ağıtım ben, her dilden, dinden duası yarım kalmış çığlıkken anaların yüreği içim odalarında sıra, sıra servisiz, sebilsiz kundaklar süt kokmuyor, kokamıyor artık hiç bir vicdan ve çanağına kan, can doğrandıkça beşiklerin mühürleniyor ninni sesleri emziklerin kurdelasından duy beni dünya evlat acısı varken koynumda, bağrımda kalmamışken kaburgamda umut ve sevda olmasa da olur cennet ayaklarımın altında "ana gibi yar olmaz" da deme, demekle olmuyor, olmaz.. ~°~ ~°~ ~°~ |
valla ve yeminle, ve iki dediğime aslında inanmasam da
işi gerçekten çözmüşsün değerli şair...
" Devrim"...
ben onun için kendince ömür verenlerdenim ama,
bunca " ruh" a kurban etmek bir güzel şiiri ve hem de siyahı beyazı
sorulu bir resim altın da...
sevenlerin gelsin , ben sevmediğimden böyle devrimi elbet.