efendiisyanın, homurdanman falan kabulüm efendi eyvallah, eyvallah olmasına da hani nerede yırtar, yırtılırcasına çığlıkların vallahi de duyamadım.. çiğnemeden mi yuttun güne bulanan öfkeni söyle zihnindeki ekşime, bulantı bitmiyor değil mi susuz mu içtin eyvahlar olsun yoksa buzlu mu yarınlarına kuraklanan hayallerini hadi söyle nasıl bir dengesin sen kefesi, terazisi olmayan söyle hangi ihtirasın şehvetinde uyudun, uyutuldun baktım da, güne doğmadan solmuşsun yine benliğine baş kaldıracaksan eğer o doğduğun kara güne, sancılanacaksan doğamadığın bu düzene öncelikle başını kaldıracaksın yerden, göğe efendi sebep tam da bu iken tanı, tanı önce kendini, yön ver yön fikrine ve kavuş hak, hürriyetine dolama gayrı dolama diline eksildiğin özünü, sil artık gözün yaşını, aç gözünü, yıka yüzünü hür ve insanca inandığın gibi yaşa, yaşat özlemlerini savaş demiyorum ki sıvış hiç mi hiç demiyorum bil önce kendini en çok ta sev, sev sendeki seni hangi günahın bedeli, dilidir rahme düşüşen döl, bıçak sırtında hayatlar, rüzgarsız kanatlar, rant uğruna betonlarla sevişen masum topraklar kıçı kırık bir yaşamın tam da kaotik keşmekeşliğinde bir gonca soyulur kızılından mayınlar gölgesinde, bir bahar daha soyunur ayaza hüznün hikayesinde canına, soyuna yandığım, aldandığım dünya bir yudum serçe daha boğulurken kırıntısında gerilir çarmıha vicdan, vurulurken alnından yüreğim uyan artık uyan, çık kabuğundan uyuma efendi deniz ol lacivertinden köpük, köpük dalgalan, meydan ol, yürek ol alından bayraklan efendi insanca haykır gayrı kapansın perdenin karanlık yüzü uyandığın, inandağın, haykırdığın sürece inan ki, gerdanının göğsüne iliştireceksin onurlu bir hayatı ve ellerini çekmeyeceksin o masum çocuk gülüşünden ölü bir ağaç, çalılık olan kafanda ormanlar açacak unutma ki, kırdığın sürece esaretinin zincirlerini doğar yeniden güneş bir martının kanadından ve tüm asaletinle, kifayetinle doğarsın lekesizce güne.. ~°~ ~°~ ~°~ |