Modern piçler
Bin cehennem geçtim,
Bin ölüm gördüm, Işıksız mahzenlerde, Kan kustum. Yine kalkıp yaşama koştum; Heybemde kadim acılar, Zihnim kan deryası, Yüzümde yalandan gülüşler, Karşımda modern piçlerin Akıl vermesi... Her bir anı, Bir yara daha açıyor içimde, Geçmişin gölgeleri, Beni kuşatırken, Bir umut ışığı arıyorum, Karanlıklar içinde kaybolmuşken. Hayat, bir savaş alanı, Ve ben, yorgun bir savaşçı; Her düşüşümde yeniden doğuyorum, Kendimle yüzleşirken, Kazandığım her yarada, Bir parça daha ölüyorum. Gözlerimdeki derin deniz, Sonsuz dertleri saklıyor, Bir zamanlar parlak olan hayaller, Şimdi kararmış, Ve ben, bir hayalet gibi, Kendimi arıyorum, Yalnızlığın kollarında, Kayıp bir ruh gibi, Çırpınıyorum, Ama yine de, Yaşamaya devam ediyorum. Geceye düşen yıldızlar, Her biri birer umut, Ama bazen parlamaktan vazgeçiyorlar, Karanlıkta kaybolup gidiyorlar. Beni sarmalayan bu sessizlik, Bir çığlık kadar gürültülü, Sokakta yankılanan sesler, Modern hayatın gürültüsü, Sözde bilge olanların, Sadece gürültüden ibaret. İçimdeki ateş, Sönmeyecek, Beni yakan, Ve her seferinde yeniden Kalkmamı sağlayan. Bütün bu acılara rağmen, Yüreğimde bir kıvılcım var, Hayatın sunduğu her zorluğa, Baş kaldıracak gücüm. Bazen umutsuzluk, Bir dost gibi sarıyor beni, Ama ben, Her seferinde, Yeniden doğuyorum, Kendimle yüzleşirken, Karanlıkla dans ederken, Ve her düşüşümde, Yeni bir dersle kalkıyorum. Zaman geçiyor, Ama ben durmuyorum, Her anı, Bir öğrenme fırsatı olarak görüyorum; Kendimi bulmak için, Her cehennemi geçerken, Her acının içinden, Bir parça daha güçlenerek çıkıyorum. Modern piçlerin akıl vermesi, Sadece gürültü, Benim yolum, Kendi içsel savaşım, Ve bu yolculukta, Kendimle barış yapmayı öğreniyorum. |