Sigara dumanı
Derin derin içime çekiyorum sigara dumanını,
Ne yapayım, bilmiyorum, fikrim yok. Şehir, insan yığını, imanı yok, Ekmek kavgası, her koşul, her yol mübah. Derin derin sigara dumanını çekiyorum içime, Yüzümde hafif bir güneş, Hafif sıcak bir rüzgar, Zihnimde ekmek, hayat, arama kavgası. Yorgunum, bu koşturmaca içinde, Her gün biraz daha kaybolmuşum, Hayallerim dumanla savrulmuş, Gözlerimdeki umudun son ışığı sönmüş. İnsanlar geçiyor yanımdan, Her biri kendi derdinde, Ama ben, bu sessizlikte kaybolmuşum, Sokaklar, caddeler, hepsi tanıdık ama soğuk. Kafamda düşünceler, bir yığın karmaşa, Kimi zaman gülümsemek için bir neden arıyorum, Kimi zaman hüzünle sarılıyorum, Gecenin koynunda kaybolmuş yıldızlar gibi. Birçok yüz var önümde, Ama hiçbiri içimi ısıtmıyor, Konuşmalar boş, anlamı sönük, Sadece sesler, yankılanıyor kulaklarımda. Kafamda bir melodi, Ama sözleri kaybolmuş, Her bir nota, bir hatıra, Geçmişin yükü ağır, geleceğin belirsiz. Derin derin içime çekiyorum sigara dumanını, Belki bir nebze rahatlatır beni, Ama biliyorum, geçici bir çözüm bu, Yine yalnızım, yine yorgunum… Bir gün, bu sokaklarda yürürken, Belki bulurum kaybolan parçalarımı, Hayatın anlamını, sıradan anların içinde, Bir gülümseme, bir sıcak bakışla bulabilir miyim? Ama şimdi, yalnızca duman ve sessizlik, Yüreğimde bir ağırlık, Kendime soruyorum, Neden bu kadar yalnız, bu kadar kaybolmuşum? Derin derin içime çekiyorum sigara dumanını, Bir nebze huzur, bir nebze kaçış, Ama içimdeki boşluk büyüyor, Her nefeste biraz daha derinlere iniyorum… |