EN BÜYÜK KAÇIŞ KENDİNE DÖNÜŞTÜR
EN BÜYÜK KAÇIŞ KENDİNE DÖNÜŞTÜR
Hayatı sadece sürdürmekle meşgul olduğumuzda, yaşamın özünü kaçırıyoruz. İç çekişlerimiz, ruhumuzun duyulmak istediği bir çığlık gibi yankılanıyor, ama bu seslere kulak vermek yerine kaçış yolları arıyoruz. Teknoloji, sosyal medya, dikkat dağıtan her şey, içimizdeki boşlukları doldurmak için sarıldığımız anlık çözümler haline geliyor. Kırılgan olmaktan korkmak, bizi aslında güçsüz kılan şey. Halbuki kırılganlık, insan olmanın en doğal hali. Onu kabul ettiğimizde, gerçek gücümüzü buluyoruz. Ama bunu yapmak yerine, umut etmekten kaçınıyoruz. Çünkü umut etmek, hayal kurmak cesaret ister. Ve hayal kırıklığı yaşama korkusu, bizi hayal kurmaktan bile alıkoyuyor. Kalabalıklar içinde yalnızlaşıyoruz, kendimizden kaçıyoruz, ama farkında değiliz ki en büyük kaçış aslında kendimize dönüş yolculuğu olabilir. Bu yolculuk, geçmişin yüklerinden kurtulmak ve şimdiyi anlamakla başlar. Geçmişi hatırlamak, orada saplanıp kalmak anlamına gelmez. Aksine, kendimizi daha iyi anlamak ve hayatımızı yeniden inşa etmek için bir fırsattır. Ve evet, insan ne kadar uzaklaşırsa uzaklaşsın, en sonunda kendisiyle yüzleşmek zorundadır. Çünkü gerçek iyileşme, hatırlamakla başlar. Selda iyiekmekci (Erdoğan) |