🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂

Iyiki doğdun hu hu hu

Üfle bakalım abisiiii

Rabbım seni sevdiklerine sağlık ve huzur dolu Yıllarla bağışlasın

Mavi meselesine gelince kavga çıkmasın ben Yeşilciyim mavi ile hiç tanışamadım Maviyi diğerlerine pay edebilirsin. 😊😊

Buda hediyem 🍒🍒🍒

Pastanın üstüne koy ye emi 😁😁

Gia Hanım, Beyhude Kardeşim, AYSIZ Hanım, Ely Hocam ve Neneh Hocam’a cevaben…

‘’Gel!
Çöken dizlerim amade
Gece nefessiz sevinçler yükledim
Kaldır!
Boş ellerim tutunamazken
Boşluklara seni çizdi hislerim-‘’

Doğum günümün gecesinde seninle konuşmalarımızdan sonra…(hayali olarak)
Gel, sensizlikle dizlerim tutmuyor sana muhtacım. Ki gece boyu ‘’nefessiz’’ nefes almadan hiç boşluk bırakmadan anın tadını yüklendim.
‘’Kaldır’’ Çünkü ne kadar sevinçli mutlu olsam da boş ellerim, kalkamıyorum. Ellerim tutmayınca hislerimle resmini hayal ettim ve boşluklarıma o resimleri koyuyorum… Çünkü baba dağdı ve sen arkamdan eksiksin sensiz kalkamam bu yüklerin altından… (O gün babamın anısına doğum günümde çok eski şiiri astım sayfaya)

‘’Hayat aynadaymış gibi
Tersten okutuyor her şeyi
Taklitin mümessilindeyken
Yüz’lenmiş çizgilerimizde
Hüzzam makamı
Bu kadar nasıl da belirgin!’’

Aynada görüntü ‘’aksis’’ terstir ya hani. Ama senle ben orda ruh ikizi gibiyiz. Ayrı dallarda dursak ta ‘’Yüz’lenmiş’’yıllarımızı yüzümüze vursa da ‘’Hüzzam’’ hasretimiz nil yarması gibi aksa da ‘’biz’’ olduk ya, çok güzeliz… Babacığıma sesleniyorum…


‘’Kapat beş duyunu!
Alma hicranımın kokusunu
İşitme acımın yanan çırasını!’’

Beş duyu kenara atmak işte

‘’Sevme!
Dört temel kuvvetten bana ne?
Altıncı hisle sevmekse
Mâna ile ölmekse
Veysel gibi görmekse
Mozart gibi duymaksa
Mevlana gibi aşksa gel!’’

Sevme derken Fiziğin dört temel kuvveti gibi veya fiziksel değil, onlardan daha güçlü sev diyorum…
Altıncı his kuvvetiyle, dünyevi gibi kirli değil, mâna âleminde ki gibi temiz ve saf; Veysel gibi görmeden hissederek içten severek; Mozart’ın kulağındaki soruna rağmen müziğe düşkünlüğü gibi; Mevlâna’nın Şems’e hasreti gibi sevmekse sev diyorum acizane… Burada da sevdiğime sesleniyorum…


‘’Ah Yüreğim!
İdamlık ağrılarım var
Sürüncemede kalan sızılarım!
Aksın ne varsa tutmasın
Iş(ı)k görmemiş kuytularda
Ay’ım sensizliğime sızar kanarım!’’

Senden ayrı kalmak… Kendi zamanım içinde kaldığım boşluklarda ‘’Işk: aşk demek’’ Aşksız ve ışıksızım. Ve en çokta Ay vaktinde içim acıyor daha çok kanıyor ve yanıyorum. Çünkü Ay bana ablamı hatırlatıyor, ben ona ‘’Ay Yüzlüm’’ derdim. O bana ‘’Aşk’ım’’ ben ona ‘’ışk’ım’’ derdim…

‘’Okyanus hokka Everest divit
Kâinat kâğıt olsa yazamam!
Bir dilim ekmekle doyardım da
Balığın suya hasreti gibi
Sana doyamam!’’

İşte size olan eksiklikler, sizsizliğe yanan hasretimi okyanus kağıt everest divit olsa yazamam. Hani balık suya doymaz ya ben de size doyamam, doyamadım diyorum…

‘’Nefs’ini sımsıkı tut çok az var vakte
Yırtılacak gün görmemiş karanlıklar
Nur yağacak üzerine…’’

Burada da kendime kızıyorum. Nefsime hâkim olmam gerektiğini telkin ediyor bunu başarırsan dünya karanlığının sonunda Nur’dan aydınlığın yağacağını söylüyorum. Tabi ki kendime…


‘’Git!
Bana göre değil söylediklerin
Söylediklerinde değil
Henüz söyleyemediklerindeyim’’

Yine nefs’imi kovmak istediğimi; söyleyeceklerini ve söylediklerinden dolayı yaptıklarımı biliyor, hangi çorapları örmeyi, hangi vesveseleri şırınga etmeyi düşünüyorsun ben oralardayım diyorum…

‘’Sus!
Ben sevmedim ki seni(!)
İstemedim ki(!)
Şiir gibi dolarken, yağmur gibi düşerken
Okyanusunda zerre olmak istedim sadece…’’

Burada da şiir dostlarıma incecik sitem ediyorum kinayli olarak, sevmedim derken çok sevdiğimi, istemedim derken deliler gibi istediğimi, şiirle yeniden tanıştım yağmur gibi doldum ve şiirlere döndüm okyanusunda bir damla olmak için...

‘’Görmedim de bilmedim de
Ben seni pembe bulutların arasından
Göğsümden düşerken avuçlarıma
Toprağa karışmadan
Yeşeren gözlerimin kirpiklerinde sevdim!’’

Burayı da Ely Hocam çözmüş… Uzaklarda olan ama olmayan bir hayalden ibaret olana sesleniş veya serzeniş…

Gia Hocam çok doğru yerlere temas etmiş, Beyhude kardeşim Fiziğin dört temel kuralından tutmuş, AYSIZ Hanım günümün şiiri diyerek onore etmiş ve hiçbir şiirimi yalnız bırakmamış; Neneh hocam en son gelerek ‘’Her okunuşta genişliyor’’ tespitiyle aciz hakkımızı teslim etmiş…

Hepinize tek yürekten teşekkür ederim, ki yorumları nasıl cevaplayacağımı ve kime mavi desem ötekinin incineceği bir durum hasıl oluştu. Bu mana da hepiniz gönlümün mavisi ve hepinize sonsuz teşekkür ederim…

Emekleriniz ve göz nurunuzu helal ediniz saygılarımla ve selamlarımla…

Ayrıca beğenileriyle katkı veren dostlara da teşekkür ederim…


Aren- tarafından 6.9.2024 22:45:55 zamanında düzenlenmiştir.

Ne çok şiir.Sadasıyla, temasıyla, dokunuş ve temasıyla...Geniş spektrumlu..Her okumada şiir genişliyor sanki...Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla..Saygıyla.

Şiir ...ne çok şey söylüyor.
Ben seviyorum sanki özne tekil gibi ama birçok kişiyi de içine alan, kollarını açan, sözleri dağları aşan şiirleri
Her şiir okuyanlara farklı pencereler açar ve her okur o pencerelerden gördüklerini anlar ve anlatır derler ya.

Benim penceremden görünenler;

İnsanın nefsiyle konuşmaları, yaşamdan görüntüler ve Sonsuz olana söylenenler, söylenemeyenler

" Hayat aynadaymış gibi tersten okutuyor herşeyi"
Buradan iki anlam çıkardım ben ve bu iki anlam da birbiri içinde birbirini tamamlayan anlamlar; her şey zıttı ile var olmuştur ve hiçbir şey sadece bizim gördüğümüz gibi değildir. Tıpkı belki hayır sandığınız şeylerin sonunda şer vardır, bazen de şer sanılanların sonunda hayır vardır gibi.
Bizler kendi algılarımıza göre yorumluyoruz her şeyi bu nedenle de her zaman altta yatan hikmetleri fark edemeyebiliyoruz.

"Okyanus hokka Everest divit
Kâinat kâğıt olsa yazamam!
Bir dilim ekmekle doyardım da
Balığın suya hasreti gibi
Sana doyamam!"

Bu bölümde şair doyumsuz bir sevgiden bahsediyor ve bu sevgiyi anlatmanın neredeyse imkansız olduğunu
Böyle bir sevginin ne olabileceği yeterince belli bence
Okyanusunda zerre olmak istedim sadece cümlesi de bunun başka bir ifade şekli kanımca

Yaşam ağrılarından , sancılarından duyulan bir yorgunluk, hüzün ve acı var şiirin bazı bölümlerinde
Ve sığınmak isteyiş en şefkatli en merhametli olan Allah'a

Ve arada yine nefse hitaben söylenen sözler var. Nefleri tutmak zordur, hatta en zor olanıdır.
Ki nefsi sımsıkı tutabilmek, nefs ile olan cihat son nefese dek sürecek iken üstelik

Şiiri birkaç defa okudum. Çünkü ne zaman şiiri okumaya başlasam yanımdaki sabah bülbülü susmadı 🤗 sanırım kim olduğu anlaşılmıştır.
Ancak tamamlayabildim okumayı ve yorumu.

Gerçekten çok iyi şiirdi
Tebrik ediyorum

Saygılarımla her zaman

Dört temel kuvvetten bana ne?"

fizikte evrendeki tüm etkileşimleri açıkladığı düşünülen dört temel kuvvete gönderme yapan şiire Şaire selam olsun!

Nefse savaş açan harf bombalarına selam olsun.

Git!!!
Beni kuşatacaksan bir ben yok sana teslim olacak, git!!!

Bana Hakkı yâr edecek hislerin çekimiyle gel.


Varlığım Onun için, yokluğum senin için var ey nefsim, arkana bakmadan çekip git!


nefsle olan mücade, ilahi bir aşkın peşinde koşuş ve bu süreçteki çelişkili duyguları yoğun bir şekilde ne güzel dile getirmişsin.


içsel bir arayışın ve ilahi bir aşkın yoğun bir şekilde ifade etmiş, kişisel deneyimlerini evrensel temalarla birleştirerek okurda geniş bir duygusal yelpaze oluşturmuşsun.

Şiir, hem estetik değeri hem de içerik zenginliğiyle dikkati üzerine dört kuvvetle çekiyor.


Eyvallah dedim.

Şiirden çıkamadım...
Duyguların izahı nasıl da güzel işlenmiş maşallah.

Günümün şiiri dedim.


Eksik olmayın şair...

Bazen gözle değil ,yürekle sevilir.. dedi gibi şiir ☺️

Yüzünü gözünü bilmeden, dokunmadan da sever insan , tabi uzaktan bunu yaptıracak o muhteşem kişi varsa))
Ruhunu, kalbini, aklını önce severek onu
Kalbinin en güzel odasına oturtmak ne güzeldir..

Ne mutlu bu duyguyu yaşayabillene
Ve o duyguyu yaşatabilenlere🙏


☕🍁
Gününüz güzel olsun şair