KIRGINIM
"Yürekte biriken kırgınlıklar, zamanla insanın en derin yalnızlığı olur."
Sensiz akan bir ırmağım geceden, Dönüşü olmayan yola kırgınım. Ağır geliyor mutluluk öteden, Araya giren yıllara kırgınım. Zaten iyi değilim çok zamandır, Kalbim buz gibi üşüyor çoktandır. Kafam bozuk, darmadağın aylardır, Bir gülü tutmayan ele kırgınım. Ellilerimin tam yarısındayım, Her bir şeyde geç kalmışlığa taktım. Köpek gibi yalnız ıslanmaktayım, Her şeye, herkese hayli kırgınım. Üstelik şimdi sensiz, kimsesizim; Gurbet elde yorgun ve biçareyim. Bir dilenci gibi sevgi dilendim, "Bekleme, git," diyen dile kırgınım. Git dersen dünyayı yakar giderim, Selamı sabahı keser giderim. Kurşunu kafama sıkar giderim, Dokunduğun her kimseye kırgınım. Nar gibi dört bir köşeye saçıldım, Soldu, bir bir kurudu yapraklarım. Solumda seni hâlâ yaşattığım, Dönüp duran dünyaya çok kırgınım. Harf harf üzerime oturdu aşkın, Ciğerime kurşun yarası saldın. Yâr, hayallerimi yarım bıraktın, Birden aklıma gelmene kırgınım. İnfaz bekleyen ölü sandık gibi, Aşkından zayi olmuş ömür gibi, Hasretinden felç inmiş beden gibi, O gibiye kandığıma kırgınım. Kalbimdesin zaten, elimde değil, Hiç kimse aşkından öte can değil. Ben senden vazgeçtim, sevmekten değil, Ağlayan gözyaşlarıma kırgınım. Kumcunun bir parça huzur kattığı, Söylemek için hayli çırpındığı, Bir "seviyorum"u sığdıramadığı Papatya yapraklarına kırgınım. Halil Kumcu 3 Eylül 2024 / Salı / Ankara |