Ölüyorum
Ölüyorum, öldüğümü benden başka bilen yok.
Belirsizlik ilkesi, yaratma geleneği; Herkesin koşturması gülünç geliyor, Ve sayılı günler, az kaldı. Hayatın karmaşasında kaybolmuşum, Düşünceler iç içe, bir labirentte sürükleniyorum. Kimse bilmiyor, içimdeki bu derin çığlığı, Sonsuzluğun kapıları aralanırken, ben burada bekliyorum. Belirsizlik içinde, varlığımı sorguluyorum, Gölge gibi peşimdeler, kaçış yok hiç. Her şey geçici, ama ben burada kalıyorum, Gözlerim ufka dalarken, umutla doluyorum. Birçok yüz var etrafımda, ama kimse görmüyor, Kalbimdeki fırtınayı, ruhumdaki çatışmayı. Anlamsız gülüşler, boş sohbetler, Gerçekten kimse bilmiyor, ben kimim? İçimde bir boşluk, sarmalayan karanlık, Her nefes alışımda biraz daha kayboluyorum. Sonbaharın yaprakları gibi dökülüyor hayallerim, Ve ben, bir avuç toprakta kaybolmuş bir tohum. Zaman geçiyor, ama ben duraklıyorum, Her gün biraz daha siliniyor izlerim. Belirsizlik, hayatın özüdür belki, Ama ben yine de arıyorum bir ışık, bir umut. Gökyüzüne bakıyorum, yıldızlar sönmeye başladı, Hayallerim, birer birer kayboluyor. Ama yine de, içimde bir ateş yanıyor; Ölüm bile gelse, ben pes etmiyorum. Düşüncelerimde kaybolurken, Bir yudum su gibi serin bir nefes alıyorum, Ve belki de, bu belirsizlik içinde, Yeni bir varoluşun tohumlarını ekiyorum. Ölüyorum, ama belki yeniden doğuyorum, Her son, bir başlangıcın habercisi. Ve belki de, sadece ben biliyorum, Ölümlerimdeki gizemi, yaşamlarımın derinliğini. Her yeni gün, bir sır gibi açılıyor, Ama içimdeki boşluk, bir türlü dolmuyor. Geçmişin izleri, yüreğimde kanıyor, Bir hüzün melodisi gibi sürekli çalıyor. Kimi zaman yıldızlara bakıp hayal kuruyorum, Evrenin derinliklerinde kaybolmuş bir ruh gibi. Ama yıldızlar bile, karanlığın ardında kayboluyor, Ve ben, içimdeki fırtınayı dindiremiyorum. İnsanlar koşuyor, hayatın peşinde, Ama ben durup düşünüyorum, nereye gidiyoruz? Hayaller bir bir yıkılırken, Gerçekliğin soğuk yüzüyle yüzleşiyorum. Her an bir adım daha yaklaşıyorum sona, Ama bu sona nasıl varacağımı bilmiyorum. Bir rüya gibi, belirsiz ve bulanık, Ölümün soğuk nefesi, omuzlarımda ağır bir yük. Yine de, içimde bir umut ışığı yanıyor, Belki de bu yolculuk, yeni bir başlangıçtır. Her kaybediş, bir kazanım olabilir belki, Ve ben, ruhumun derinliklerinde, yeniden doğabilirim. Sonbaharın rüzgârında, yapraklar düşerken, Hayatın döngüsü, her şeyin geçici olduğunu hatırlatıyor. Kayıplarımı, özlemlerimi kucaklayarak, Yeni bir gün için hazırlanıyorum, belki de yeniden uyanmak için. |