Hüzün.Neyi sınamak istiyorsun bende. Kaç beden acıya sığabileceğimi mi Acıların en telvesinden içmişim ben gülüm. Acıların sokağında başım dik yürürüm ben. Sessiz, sessiz ilerliyor zaman sonbara doğru. Göçüp gitmeye meyilli duygular, kuşlar gibi. Gözlerim buğulanıyor yine, terk edilen aşıklar gibi. Bulutlar gibiyim, dönenceler içinde savruluşlarım. Bana, aşk nedir diye sorma, sorma sakın. Bilmezmisin ki, gözlerindeydi savruluşlarım. Yağmurlar yağacak yine, toprakla vuslata hasret. Her vuslat cennet kokusu gülüm, biter mi özlemek. Ayaklarımın altından kayıyor zemin, özleyince. Ah! Çöle döndü gönül bahçem sen gidince. Yağmurlar gözlerimde bulut, bulut be sevdam, Ha yağdı, Ha yağacak, sanki bir dönence. Hep ayrılığa mı yazılır bu şiirler ki, ah be, ah! Çekilmez oluyor yollar, aşkı hasrete ekleyince. Ben aşkı sen bilip, gözlerinde yitirdim benliğimi. Ne olur, geri ver ne olur, sende mahsur kalan kimliğimi. Bir ayrılık, kaç ölmenin karşılığıdır bilmiyorum ki, Hep bulutlara mı ulaşır yanmanın dumanı. Kaç ayrılığa yelken açtı hüzün gemileri ki, Hep ayrılıklar mı sınadı aşk denilen limanı. |