Güz rüzgarı
Beni anlamanı beklemiyordum,
Özlenmeyi beklemek hiç olmadı. Güz rüzgârı esiyor gene, Anlamsız, biraz seni andırıyor; Esip geçiyor, faydasız... Belki de bir gün, Bir rüzgârın ardında, Kaybolmuş anılarda buluruz, Birbirimizin sesini, Yüreğimizde yankılanan, O eski melodiyi... Gözlerin, derin bir deniz gibi, Her dalga bir hatıra, Her dalgada bir özlem, Ve ben, o denizin kenarında, Sana dair düşler kurarak, Yalnızlığın yükünü taşıyorum. Gece olunca yıldızlar, Sana yazılmış mektuplar gibi, Her biri bir hikâye anlatır, Kalbimde saklı her bir iz, Gözlerimdeki parıltı, Seni arar durur, sessizce. Yüreğimde bir boşluk var, Seni düşündüğüm anlarda, Düşüncelerimden kaçış yok, Her köşe başında sen varsın; Çiçekler bile solgun, Sana kavuşma hayaliyle. Bir gün rüzgâr döner belki, Bir gün yollar kesişir, O zaman belki, Anlamsız özlem sona erer, Bir araya geliriz, Kalplerimiz arasında köprüler kurarak. Ve ben, her sabah yeniden, Gözlerimle seni ararken, Güz rüzgârı esmeye devam eder, Anlamsız, ama bir o kadar gerçek, Seninle dolu her anımda, Bir özlem daha eklenir yüreğime. |