Memleketten Sevdalar ve Vedalar
Bir güneş batıyor memleketimin üstünde,
Aşk için dalgalanan şu denizlerin En elemli,en derin vakitlerinde... Şu güneş,şu kumsal,şu martılar Bir mısra karalıyorlar sanki, Şu mavi gökyüzüne sevdaların yazılıp da Vedaların yansıdığı şu dalgalı denizlerde... Kaybolan "s" harfini hiç sormayın Aciz kalıyor kağıt da,kalem de, Bir umut yağmur olup inmiştir hecelerin Alacakaranlığın sabah yeline çaldığı vakitte... Sandalyemi alıp oturmuşum bir yaz günü Ilgıt ılgıt esen sam yelinde, Sadece durup maziye bakmışım Birazdan kaybolacak güneşin yellerinde, Bir garip türküdür tutturmuşum Şu bilmem kaçıncı aşıklar kervanının Mehtabı seyrettiği sahillerde... Bir güneş batıyor memleketimin üstünde, Onulmaz bir ufukta kaybolan gemilerin Son veda tablosunu çizdiğim şu saatlerde... Şu parlayan deniz,şu gri bulutlar Bir mektup yazıyorlar belki, Tenezzülle mürekkebi kağıda çalıp da Kağıdın göz yaşlarıyla ıslandığı sahillerde... Islanan kağıt parçasını hiç sormayın Kifayetsiz kalıyor mektup da, kelimeler de, Son çare izi kalmıştır mürekkebin Hoyrat gecelerin en derin sessizliğinde... Masamı alıp kurmuşum bir yaz günü Sıradan bir uçurumun eşiğinde, Hasretle kül olan anıları yâd etmişim Ufka bakınca beliren gözlerinde, Bir ızdırap dolu mısradır tutturmuşum Şu bilmem seni kaçıncı kez anımsamaların Amansızca kalbimi yaraladığı dizelerde... |