Şuh-i Sitemkâr
İbrahim Yılmaz’a….
YEK İlk masalımın satır aralarına Çoğaldıkça eksilen Yağmurlar biriktirmiştim... DÜ Dumanlı dumanlı ıslanıyor Toprak ve şehrim Çocuk düşlerimin hain müfrezesi İliğime kadar kan donduran Yönünü şaşırmış aşkı Sıra sıra vuruyor yüzüme İşte o aşkın hasretini Öperek Yırtık sayfanın ardına yazmak K/olaydı bir zamanlar Üç tane Kuş Çiçek Böcek Elif’i Elifine denk getirip Bir de Ekledin mi çaya parmak ucu Sıcaklığını Yaz babam yaz... SE Arada Fransızca oynar Fransızca çizerim Löve aşka tövbekar Onüç bana sitemkar Kart elimde sopa Hep dev yener bu oyunda CİHAR Sitem nazenin dokuzluk mermi Sancısı Ve Kan kırmızı şarabın emeği Yıkayıp geceyi Bir anda Şehri ölüler istila eder Şarap yener yağmuru İnce sazlar başlar masa boyu... -Ki şarap en çok ten vakti Güzeldir Güneş/ten Yağmur en çok tan vakti Güzeldir Aşk/tan Bu şehirde hep yenen Yıkar ölüleri- O yüzdendir ki güzeldir bu şehrin ölüleri... PENÇ Kederin kederi var derler Ki beter sadece imla klavuzu Burçtan burca avazım Siler atar beteri ŞEŞ Köftesini sevmediğim Ortodoks bozması şehirden Şaraba inat Uzanır karafaki bardağı Bağırır "İbo/Can Öldük mü Olduk mu" Ve Savaşır meze altı şiirle Öldük dese saza inat Olduk dese aşka inat Şimdi siz kalkıp Yıkayın bu şehri Tertemiz satıra inat ... |
Çok güzel Cemal Bey.