İSYANKÂR OLDUM
Beni yokluğun değiştirdi, isyankâr oldum
Hep kokunu, tenini aradım yabancı bedenlerde Ama senden başka aşkım olmadı Sen gibi sevemedim kimseyi, sevmeyeceğim de Bırakıp gittiğin için senden nefret etsem de Seni her düşündüğümde Kafam her bozuk olduğunda içtim Anlayacağın rakı içmek Seni unutmak için bahanem oldu Yorgi’nin de her akşam müdavimi oldum Sağ olsun, masamı şimdi olduğu gibi hep ayırdı Masaya her oturduğumda Senin yerine kırmızı bir gül koydum Ve susmanın çaresizliğini yaşamamak için de Hep onunla konuştum Şerefe kadehler kaldırdım sensiz Bir kadehte senin yerine içtim Çünkü sen yoktun Bir türlü kabullenemedim sebepsiz Haber vermeden gidişini Bunları yapmasam Etrafımı yakıp yıkacak Kendime zarar verecektim Zaten verdim de Ama bil ki Seni sevdiğim için hiç pişman olmadım Hatta beni terk edip gitsen de Seni sevmek güzeldi Belki de ben hep imkânsızı istedim Hep uçlarda gezdim Çünkü pişmanlık Keşke demek bana göre değil Bu yüzden de hiçbir zaman pes etmedim Gerekirse bağrıma taş basarım dedim ama olmadı Yerin dolmadı ve ben çok yoruldum Uyku gözlerime haram oldu Hep kâbuslardan kan ter içinde uyandım Kalbim tekledi ama durmadı Belki de daha vaktin var, yaşa dedi Yaratan Önüme çıkan duvarları yıktım sanıyordum Ama yıkılan duvarların altında kaldığımda Anladım ki yıkılan benmişim Dizlerimin üstüne çöküp çaresizliğime Sensizliğime ağladım Biliyorum, bir gün ansızın Çekip gideceğiz bu hayattan Ve her şey yarım kalacak Ben bu yarım kalmayı En çokta beni terk edip gittiğinde anladım Hani derler ya, gözü açık gitti diye Sen olmadan galiba Ben de bu dünyadan gözüm açık gideceğim... |