SEN BANA BAKMA!
Papatyam!
Bu yaşıma kadar başıma gelen en güzel şey, sendin Sen olmadan da bana hiçbir şey iyi gelmiyor Ve ben iyi değilim Papatyam! Burada çok şey öğrendim, en çokta hasret çekmeyi Seni özlemeyi, sen diye de özlemeyi sevdim Bir gün kaçırdığım güvercinin peşinden koşarken İlk gördüğümde seni Hani bana posta koyan çocuklara kızıp Sen de onlara posta koyup bana sahiplenmiştin ya İşte ilk bu hareketini sevmiştim sonra da seni Keşke şimdi yanımda bir posta güvercini olsa da Sana yazdıklarımı götürse, benden de bir selam söylese Sen de okusan tane tane, sonra da desen ki Kara sevdalara düşüp, benim için yanmış Bu halime acır mısın, yoksa sevinir misin? Şu çılgın aşığa bak, deyip O güzel gülüşünle, güler misin? Bu dağ başında her şey kahverengi ve siyah Ağaç pek yok, sadece gecenin mavisi, bir de güneş Sanki burada günden güne eriyip bitiyorum Aslında birkaç kilo verdim Yaptığımız bu işe askerlik, ona da vatan borcu diyorlar Ben de bu vatan borcumu ödüyorum Hiçte pişman değilim Sadece yokluğun, hasretin başıma bela Hasret dolu gözlerim de hep seni arar, neredesin? Hem sen bana da bakma, son günlerde hep böyleyim Dedim ya, sen bana bakma! |