0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
230
Okunma
BİR SEN Mİ FAZLA GELDİN BU ŞEHRE, YOKSA BEN Mİ?
Mevsimler gelip geçti sensiz
Belki seni bulurum, ses verirsin diye
Sokak sokak gezdim aşk şarkımızı mırıldanarak
Oysa ne çok severdik gezmeyi, yorgunluk nedir bilmeden
Birlikte el ele gezdiğimiz sokakların eski neşesi kalmamış
Telaşlı adımlarla, bir koşuşturmaca içinde insanlar
Ve hep mutsuz yüzlerle dolu
Oysa kalabalıklar içinde hep gülerdik biz
Bize eşlik eden kuşların cıvıltıları bile farklı
Onlar da neşelerini kaybetmiş benim gibi
Seni bulmak için gezdim sokakları
Ama her şeyde de bir eksiklik vardı
Çıkmaz sokaklar gibi
Ayrıca sen yoktun, sensizdi bu şehir
Ve ben yine sensizdim tek başıma
Bir sen mi fazla geldin bu şehre, yoksa ben mi?
Birlikte çay içtiğimiz kahvehanede oturdum
Genç garsona iki çay söyledim
Kendi çayıma iki şeker attım
Bir iki yudum aldım ama tadı yoktu
Aslında sen gittikten sonra
Yediğim, içtiğim hiçbir şeyin tadı tuzu yok
Ben çayımı içtim ama sen içmedin, çünkü yoktun
Bir sen mi fazla geldin bu şehre, yoksa ben mi?
Sen yoktun ama kokun sinmiş buralara
İçime çektim sen diye
Anılar canlandı gözlerimde
Yaşamaksa sensiz, yaşamak değildi
Ağlamak istemiyorum ama gözlerim buğulu, yaş dolu
Kendimi sıkıyorum ama nereye kadar?
Üzerimde bir gariplik, bir sensizlik, bir yalnızlık var
Oysa bir papatya kokuna tüm şehri yakardım
Hatta hiçbir işe yaramayan bedenimi verirdim sen olacaksan
Ama yoksun
Bir sen mi fazla geldin bu şehre, yoksa ben mi?
Sensizlik yağmurlarında ıslandım
Ayazlarda dondum, buz kestim
Titredim yuvasından düşmüş
Bir serçe yavrusu acizliğinde
Kimse de gelip sarmadı senin gibi
Çünkü sen yoktun
Bir sen mi fazla geldin bu şehre, yoksa ben mi?
Unutmayı unutmak istedim seni unutmamak için
Onca yıl geçti, neredeyse ömrüm bitti
Ne sen bana geldin ne de ben sana
Farklı şehirlerde olsak da
Aynı güneşin altında sen ısındın, ben ise yandım
Aynı gökyüzünün altında yıldızlara baktık
Kutup yıldızı bile yol göstermedi bana
Sensiz yollarım hep bir çıkmaz sokak gibi
Ne ben sana gidebildim ne de sen geldin
Bir sen mi fazla geldin bu şehre, yoksa ben mi?
Şimdi oturdum deniz kenarına
Hırçın dalgaların esintisiyle sensizliğin tuzu vurdu suratıma
Kavurdu, yaktı içimi
Gelgitler aldı girdabında boğdu deniz
Hüzünlü şarkılar eşliğinde meyhanelerde sabahladım
Şerefine kadehleri birbiri peşine boşaltırken
Aşk dolu şiirler yazdım, okumadın bile
Senin yerine rüzgârlarla konuştum, selam söyledim
Aynadaki suretim bile bana sustu
Kâbus dolu uykulardan uyandım, kan ter içinde
Kalabalıklar içinde duyulmayan sessiz çığlıklar attım
Hep yarım kaldım, hep sensiz
Çünkü sen yoktun
Bir sen mi fazla geldin bu şehre, yoksa ben mi?
Papatyalar da aradım o gül kokunu
Sararan siyah beyaz fotoğraflarda gülüşünü
En çokta gamzeler açan o gül yüzünü
Ama yoktun
Olsa da hiç birisi sen değildi
Sen gibi bakmadı bana
Senin gibi de gülümsemedi
Çünkü sen yoktun
Bir sen mi fazla geldin bu şehre, yoksa ben mi?
5.0
100% (1)