KAYIP KIYILARDA
Ne çetin mevsimler gelip geçti yanımdan
Bazen kasırgalar vurdu acımasızca Bazen de dalgalar tokat attı bana Direndim şiddetli fırtınalara Mavi sularda gezindim durdum öylece Aşkı tadanlarla aşkla dolaştırdım Evine üç beş kuruş ekmek parası götürecek Emekçi balıkçıların yüzünü güldürdüm O kadar çok yükler bindi ki sırtıma Of bile demeden delinmiş gövdeme Meğerse insanoğlu nankörmüş Anladıklarında yorgun düştüğümü Atıverdiler beni sahilde bir köşeye Çilelerine ortak olduğum Onları sırtında taşıyan sanki ben değildim Oysa en zor şartlarda kol kanat gerdim Ulaştırdım rıhtımın kollarına Nice mutluluklar tattırdım onlara Yaşlanmaya gör, yorgun düş İşte böyle atılırsın sakin duygulara Şimdi yapayalnız hastanelerde Ne halimi soran var ne de beni anlayan? Unutulmuşum koca kurt misali Martılar arada bir gelip sorarlar Balık var mı, balık diye? Her şey menfaatse bitmiş yitik çağımız Bedenen çürümeye terk edilmişim Ruhen öldürülmüş biriyim ben Elimden tutacak, sevgisini verecek Derin mavilerde yüzdürecek Yürekte sevdalı bir can arıyor Kayıp kıyıların griye boyanmış sahilinde Bir gün senin de kanadın kırılacak Bir zamanı vardır her şeyin, az sabret! |