YAĞMUR
Papatyam!
Dışarıda bir yağmur var inceden inceye Dört duvar karanlığındaki odamın camlarına vurur taneleri Seni getiri mi bilmem Ama zaman benden çok şeyleri alıp götürür Hem de bir daha gelmemecesine Şimdi buğulan gözlerimde özlemin yaş olur dökülür Çaresizlik bedenimi kor ateşi gibi yakarken Yastığımı basarım göğsüme sen diye Haykırırım, isyan ederim ama nafile Ne sesimi duyan olur ne de kulak veren Ne sen gelirsin ne de geçen zaman Eşlik eder dışarıdaki yağmura sen diye akan gözyaşlarım Ve ben, Papatyam der Sensizliğe, kaderime isyan eder, susarım… |