AGORANIN MERDİVENLERİ
Ah Papatyam!
Vuruldum yokluğunun karanlık avlusunda Mevsim can çekişiyor hazanların çarmıhında Bir umut bırakmadılar bana, gelecek bahane Kötürüm oldu aşk mahkûmlarına Tertemiz duygularım Agoranın sarhoş merdivenlerinde kaldı Zamana yenik düşen hatıralar Ve yaşadıklarımız bir sır gibi Adımlarım hep sertti İsyan edercesine yarım kalan aşklara Yine düşlerim yarım kaldı Son mevsimlerin kulvarında Kan revan oldu yüreğim Yarama çare bulamadı hekimin neşteri Küle döndü içimdeki yangının ateşi Mevsim can çekişirken hazanların koynunda Bir umut bırakmadılar bana, gelecek bahane Agoranın sarhoş merdivenlerinde Kayboldu geçmiş, elimde ne varsa hatıra Gece tan yelinin çeyreğinde zifiri ile kucaklaşırken Şafağın kuytularında derin uykuda Partal ceketli kimsesiz bir adam Akşamdan kalma keyifli bir yorgunluğun kollarında Sanki haykırıyor Dokunmayın bana, bulaşmayın Zorlamayın acı nefesini Islak kaldırımların nemli taşları Tatlı bir enstrüman Yorgun bedenime kilitledi geçmişten ne varsa hatıra Sahilin yosun tutmuş sırlarına Ve hepsini gömdü, gölgeler düşen Yalnızlar rıhtımının soğuk sularında… |