SENİN BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL
Papatyam!
Bugün yine kaçacak bir yer arıyorum Buradaki her şeyden sıkıldım, yorgunum Her gün aynı şeyleri yemekten, içmekten usandım Katran gecelerde beklemekten Her gün ölümü ensemde hissetmekten Güneşin doğuşunu beklemekten Ölümden de artık korkmuyorum Tek korkum sana kavuşamamak Seni bir daha görememek Gel Azrail, gel! Bir canım var, onu da sen al! İnsan sevdiğinden değil sevdiğini kaybetmekten korkar Ben de seni kaybetmekten korktum, sustum Bunun için de sana sevdiğimi söyleyemedim Seni hep uzaktan sevdim Sevenin değil sevmeyenin bahanesi olur Aşk gözde okunur, dilden dökülür sevdiğine Diken gibi batan sözler vardır insana Mesela sevdiğinin Seni sevmiyorum, ben seni arkadaş gibi sevdim gibi O, bu sözleri çok rahat bir şekilde söyler Bilmez ki her sözü bırak dikeni Hançer gibi sevgi dolu yüreğine saplanır Ve seni hayattan, yaşamdan koparır Bazen iki arkadaş oturur konuşursun Sohbet bir anda aşka, sevgiye gelir Arkadaşın sorar sana Hiç sevdin mi, diye Sonra da meraktan çatlar bir şekilde Sorusunun cevabını bekler Seninse dilinin ucuna gelir ama söyleyemezsin Zor da olsa kekeleyerek Evet, sevdim, dersin Sonra tekrar sorar Nasıl, diye Senin bildiğin gibi değil, diye cevap verirsin Şaşırır ve şaşkınlık içerisinde tekrar sorar Nasıl yani? Benim bilmediğim ama senin bildiğin sevmek Nasıl bir şeymiş, diye Cevap verirsin tekrar Ben bir gün gidecek güzellik için değil Sevdiğimin, beni benden alan gözlerindeki bakışı Ruhundaki güzelliği sevdim Her şey bir gün toprak olacak belki de unutulacak Ama o ben de kalacak, ruhuma eşlik edecek, diye Evet Papatyam! Ben, senin bir gün gidecek güzelliğini sevmedim Ben gözlerindeki bakışı, ruhundaki güzelliği sevdim Bedenen olmasa da biliyorum ki Ruhundaki güzellik, ruhuma eşlik edecek… |