PAPATYAM!
Papatya kokulu sevdiğim!
Sensizlik yağmurları başladı yine Toprağa bile kokun sinmiş Her taraf buram buram papatya kokuyor Yoksa sen mi geldin? Sen gideli sene mi oldu, yoksa asır? Şimdi her taraf buram buram sen Ayrılık hasreti kokuyor Şimşekler çakıyor Gürültüsü de yanımda sen yoksun diye Özlemim boyun bükmüş, biçare bedenim Yağan özlem yağmurlarında Bensiz gezdiğin sokaklarda Sen de ıslanıyor musun? Unutmadın değil mi? Okul yolunda ıslandığımız yağmurlarda Her damlasında gizlediğimiz sırlar İçimizde büyüttüğümüz sevgi vardı Ayrılık yok demiş, ahitleşmiştik hani? Şimdi de ayrılık, belki de ölüm var Affet papatyam! Elimde olmayan bir ayrılıktı bu Ayrılığın, ecelin kıskançlığı Ben olmasam da sen kendine çok iyi bak! Soğuk gecelerde üstünü ört! Yemeklerini zamanında ye, aç yatma sakın! Arada bir deniz kenarına git! Biliyorum ki gideceksin İyot kokularını doldur avuçlarına Saçlarına ilişsin meltemler Aklına gelsin sevdamız Yaşadıklarımız aklına gelince sakın ağlama! O güzel gözlerin buğulanmasın, yaş akmasın! Gülmek sana çok yakışırdı, hep gül! Masamıza otur, iki çay söyle! Her zaman yaptığımız gibi Unutma, biri şekersiz Martıları besle gevrekle Uzun uzun ufka bakacak gözlerin Dalıp gidecek biliyorum Türkülerimiz dudaklarında ağlayacak Ayrılığımıza, yokluğa Hayat sana da tatsız, tuzsuz gelecek Ama sen kendini bırakıp gevşeme! Topla kendini, görmesin kimse İçine akıt, tutamadığın gözyaşlarını İlkbaharlarda da unutma beni! Kırlara koş, papatyalar topla Ben öremem ama tacını sen ör benim için Ben takmışım gibi de tak başına Ve sakın unutma! Ara sıra mektuplar yaz bana Getir başucuma bırak! Uzun uzun anlat kendini Hissederim geldiğini, bilirim yazdıklarını Ne olur, senden habersiz bırakma beni! Yağmurlar yine başladı Ant içmiştik ya beraber olmak için Ben hala sözümdeyim ve seni bekliyorum Sanma ki ölüm beni senden ayırdı Toprağıma, bedenine düşen her yağmur damlasında Uzat ellerini korkma, yine beni bulacaksın… |